PILOTLAR
Yolcular ucagin yaninda otobusten inmisler..
Bavullarini gosteriyorlar.Bir bakmislar ucak sirketinin minibusu yanlarinda
durmus. Icinden kaptan pilotla, yardimci pilot inmisler..Yolcular fena halde sasirmislar..
Nasil sasirmasinlar.. Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda uc
noktali bant.. Yardimci pilotun elinde bir kopek tasmasi.. Tasmanin ucunda bir
kopek.. Saga sola carparak oyle ilerliyorlar ucaga. Gunlerden bir nisan degil
ama, "Saka herhalde" demis yolcular, dolusmuslar ucaga.. Ucak pistte
hizla ilerlemeye baslamis. yolcularin gozleri camda. Ucak hizlanmis.. Yolcular
endiselenmeye baslamislar. Ucak daha hizlanmis. Pistin sonu hizla yaklasmaya
baslamis.. Ucak iyice hizlanmis..Bazi yolcular paniklemis dua etmeye
baslamislar. Ucak son hiza ulasmis. Bu arada pistin sonuna da ulasmis. 10 metre
sonra betonun bitip cimlerin basladigi goren yolcular dehset icinde cigligi
basmislar.. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar cekmis.. Ucak tam
pist biterken tekerleklerini yerden kesmis, havalanmis. Kaptan pilot arkasina
yaslanmis. Derin bir nefes almis ve yardimci pilota donmus: "Biliyor
musun?" demis, "Bir gun ciglik atmayacaklar ve hepimiz
olecegiz!.."
TERCİH
3 kız ölmüş ve cennetin kapısına
gelmişler,Büyük melek kızları karşılamış ve sormuş. - Cennete girmeden size
küçük bir sorum var Hayatınızdayken iyi kızlar mıydınız ? İlk kız atılmış:
-"Sayın melek inanın ben çok iyi bir kızdım evlenmeden kimseyle beraber
olmadım hatta evlendikten sonra bile olmadım" Büyük melek yanındaki
yardırıcısına -"Tamam bu kıza Altın anahtarı verin" İkinci kız -
"Büyük melek ben evlenmeden kimseyle olmadım ama evlendikten sonra kendimi
koruyamadım " demiş - "Gümüş anahtarı da bu kıza verin demiş"
melek Sıra üçüncü kıza gelmiş - "Sayın melek ben her önüme gelen erkekle
evlenmeden önce ve sonra doyasıya birlikte oldum" demiş Büyük melek sağa
ve sola baktıktan sonra yanındaki meleğe fısıldayarak "Buna benim odamın
anahtarını verin"
DOMUZLAR
Adamin birisi domuz ciftligi kurup yetistirip
sonra da satarak zengin olmak icin 20 tane domuz alip yeni aldigi ciftlige
getirmis....ama hicbirsey anlamadigi bu is hakkinda yardim etmesi icin bir de
veteriner caarmis...veteriner konusmus ta konusmus....adam birsey anlamamis ama
utancindan da caktirmamak icin ha ha diyip kafasini assagi yukari sallamiss
sonra da parayi avucuna sikistirip gule gule demis...bakmis aradan bir kac gun
gecti ama domuzlarin ciftlestigi falan yok , hatta birbirlerine karsi ilgisi
sifir...ben bunlara herhalde birseyler gostersem iyi olacak deyip hepsini
kamyona attigi gibi dooru ormana....hepsini bi gusel siradan geciridikten sonra
ciftlige geri getirmis...sonraki bir kac gun bakmis domuzlarda gene tik
yok...almis bunlari bir daha doldurmus kamyona gene ormana....bu sefer ikiser
kez....siradan....almis geri getirmis ciftlige icinden de herhalde bu sefer
olmustur, ne yapmalari gerektigini ogrenmislerdir diyerek...ama hayvanlarda
yine tik yok....hepsi camurun icinde yatiyor....kafasi iyice kizmis olan adam hepsini
kufur ede ede kamyona bir kez daha atarak dooru ormanin yolunu
tutmus....yapabildigi kadar yaptiktan sonra ,yorgunluktan olmek uzere olan adam
hepsini kamyona atip, ciftligin yolunu tutmus....ertesi gun oglene kadar uyuyan
adam yataktan kalkamayacak kadar yorgun oldugundan karisini yanina
caarmis," bak bakalim hanim domuzlarda hareket var mi, ne yapiyorlar?
"diye sormus, karisi perdeyi aralayip domuzlara baktiktan sonra adama
donmus ve " hepsi kamyona cikmis, birisi de kornaya basiyor "
demis.....:)
AVCI
Beceriksiz avci , sık sık ava gidiyorum diye
evden cıkar. Ancak her defasında da eli bos doner. Kocasının surekli olarak eve
eli bos donmesinden bıkan kadın kocasına cıkısır ve - Bana bak herif bu kez de
bir sey avlayamazsan seni eve almam der Avcı butun gun ugrasır fakat sonuc
degismez, eli bos mahzun mahzun avcılar kahvesine doner. Avcının haline acıyan
arkadası daha onceden vurup ,derisini yuzdugu iki tavsanı uzatır ve - Eger
karını kandırabilirsen al bunları ben vurdum diye gotur der Avcı hic dusunmeden
tavsanları alır ve eve gider .Kadın soyulmus tavsanları gorunce - Herhalde
bunları da ben vurdum demeyeceksin . der avcı hemen cevabı yapıstırır. -Baktım
Bir köşede soyunmuş sevişiyorlardı , ne yapayım giyinmelerini bekleyemedim.
AYŞE DE DERLER
Birgun teröristler bir köye baskın yapmışlar ve
bir eve girmişler. Bu evde de yaşlı bir karı koca varmış. Sizden değerli bütün
eşyalarınızı vermenizi istiyoruz demişler. Onlar da korkularindan bütün
elmaslarını altınlarını vermişler. Sonra teröristler demisler ki-arkamızda bir
iz bırakmamız için sizi öldürmeliyiz Hangisinden başlayacaklarına karar
verememişler. .Kadına sormuş birisi, senin adın ne bacım? Yasli kadın ise ölüm
korkusuyla titrek bir sesle Ayşe demiş. Seni öldüremem bacım anamın adı da Ayse
idi demis terorist. Yasli adama sormuş senin adın ne? -Ahmet ama bu köyde
herkes bana Ayşe der demiş.
KISA KISA
Seks yapmak neden briç oynamaya benzer ? Iyi
bir esin yoksa iyi bir elin olmalidir....
Maço erkek kime denir ? Prostat ameliyati
olduktan sonra evine jogging yaparak dönen erkege....
Bir noel agaci ile bir rahip arasindaki
benzerlik nedir ?Ikisinin de toplari sadece süs içindir....
Kadin ile prezervatif arasindaki benzerlik
nedir ? Her ikisi de orda degillerse cüzdaninizdadirlar....
Peki fark nedir ? Prezervatifi bir kez kullanip
attiginda bunun için dirdir etmez....
Ön kapida kariniz avaz avaz bagiriyor, arka
kapida ise köpeginiz durmaksizin havliyor. Önce hangisini içeri alisiniz
?Köpegi tabii.....hiç degilse içeri girince susar...
Erkekler kahve gibidir. En iyileri serttir ve
sizi bütün gece uyutmaz...
Erkekler çikolata gibidir....Tatli ve
yapiskandirlar..ve dogruca kalçalara giderler...
Erkekler çimento gibidir....bir kere
yumusattiginiz zaman bir daha sertlesmeleri zaman alir...
Erkekler kar firtinasi gibidir....kaç cm.
olacagi, ne zaman gelecekleri ve ne kadar sürecegi belli olmaz...
Erkekler neden göz temasinda zorlanirlar ?
Çünkü gögüslerde göz olmaz....
TARİF
Supermarkete bir eleman aranmaktadir. Elemanin
super tezgahtarlik bilgisine sahip olmasi on kosullardan biridir. Bunun icin
her gelen adaya bir de uygulama yaptirilarak performansina bakilmaktadir. Bir
gun iceri bir aday daha girer ve ise talip oldugunu soyler. Bunun uzerine
oradaki deneyimli tezgahtarlardan biri gelerek sinamak icin, "Evlat simdi
beni iyi izle" der. Ilk gelen musteri "Bir paket cim tohumu
istiyorum"der. Bunun uzerine tezgahtar yesil, sari, uzun, kisa, cabuk
buyuyen, kalin,ince bir suru cesit cim tohumunuballandira ballandira anlatir ve
adam sonunda "bana yesil ve ince olanindan bir paket lutfen"der ve
tam parayi odeyip cikacakken bizim kurt tezgahtar, "Beyefendi bir dakika.
Size bir de cim bicme makinesi verelim" diyerek soze girer ve onlarca
cesit cim bicme makinesini, avantajlarini, odeme kolayliklarini, bir daha boyle
bir firsat bulamayacagini adama gene ballandira ballandira anlatir ve sonunda
adam cim bicme makinesini de alarak magazadan ayrilir. Bizim kurt "Hadi
evlat bi de seni gorelim"der ve evlat tezgaha gecer. Yeni gelen bay
musteri bizim adaydan orkid ister. Bunun uzerine eleman bayagi atesli bir
sekilde orkid cesitlerini, renklerini, kalinliklarini vs. vs. bizim kurt
tezgahtardan hicte assagi kalmayacak bir bicimde anlatir. Musteri en sonunda
bilmemne renkte orkidden bir duzine kadar alir. Parayi odeyip cikacakken bizim
aday, "Beyefendi size bir de cim bicme makinesi satalim" der. Adam,
Hoppalaaa, niye ki?" diye sorunca bizimki, "Beyefendi hafta sonu bi
is yapamiyacaksiniz, bari cimleri bicin !"
FARK
Büyükanne ve büyükbaba kis gecesi söminenin
basinda oturmuslar.. Ikisinin de elinde birer gazete var. Okuyorlar.. Büyükanne
birden ayaga kalkiyor, elindeki gazeteyi elinde yuvarlayip kagittan bir cop
yapiyor ve büyükbabanin kafasina tak diye vuruyor.."Niye vurdun simdi
bana?" diye soruyor merakla büyükbaba.."40 yillik kötü seks
için" diyor büyükanne.. Büyükbaba oturdugu yerde gazetesini sarmaliyor. O
da bir cop yapiyor. Kalkip büyükannenin basina tak diye vuruyor, o da..
"Peki bu niçin?" diye soruyor, büyükanne.."Farki bildigin
için" diyor, büyükbaba..
HAZIR
Yeryuzundeki hayatini,butun kurallara uygun
yasayip tamamliyan Temel,yukarida 1.sinif torenle karsilanmis. Refakatci melek
"Efendim siz direk cennete alinacaksiniz.Arzu ederseniz islemleriniz
tamamlanincaya kadar bir tanitma gezisi yapalim" demis, Melek onde Temel
arkada Cennet hazirlik bolumune girmisler. Ilk kapinin arkasindan canhiras
feryatlar gelmekte imis.Kapiyi acip iceri girdiklerinde iki melegin aralarinda
tuttuklari adamin sirtinda makkapla delik acmakta olduklarini gormusler. Temel
"Uyyy...Bu nedur ?" Melek "Efendim,burasi kanat takma
bolumu.Cennete katilan sizin gibi aziz mertebesindekilere kanat takiyoruz,bunun
icin delik deliyorlar "demis. Ikinci kapiya geidklerinde gene kapinin
arkasinda canhiras feryatlar;kapiyi acip iceri girmisler. Iki melek aralarindaki
adamin kafasinda matkapla delik aciyorlarmis. Temel"Uyyy...Bu nedur?"
Melek"Efendim burasi halka takma bolumu.Sizin gibi aziz
mertebesindekilerin baslarinin uzerindeki kutsal halkayi takmak icin delik
deliyorlar" deyince Temel "Uyyyy....Ben cehenneme gidiyorum"
Melek"Aman efendim.Ne yapiyorsunuz orada insanlari kaziga oturturlar"
Temel"Olsun.Hic olmazsa delugum hazirdir daa"
YANLIŞ ANLAMA
Temel ile esi, son zamanlarda seks yasamlarinin eskisi
gibi olmadigi fark etmisler.. Kalkmis danismana gitmisler.. Danisman onlari
uzun uzun dinlemis.. "Seks yasaminiza biraz renk katmaniz gerekir"
demis.. "Hep ayni pozisyon, seksi monotonlastirir.. Hayalinizi kullanin..
Degisik sekiller deneyin!.." "Nasul yani" demis, Temel..
"Mesela" demis, danisman.. "El arabasi pozisyonunu
deneyin.." "O nasil oliy daa" demis, Temel!.. "Basit"
demis, danisman. "Esin yuzukoyun uzanacak. Sen iki ayagini tutup kaldiracaksin.
Esin elleri uzerinde kalkacak.. Bir yandan yuruyeceksiniz.. Bir yandan da...
Yani tam el arabasi gibi birlesip gideceksiniz.. Anladin mi?.." Eve
donmusler.. Temel muzip muzip seslenmis.. "Hadi pakalum.. El arabasina
hazir ol!.." "Tamam olurum, ama iki Sartum var" demis, karisi.."Pirincisi,
acitursa hemen pirakacasun. Ikincisi.. Anamlarun evinun önünden
gecmeyecaguz!.."
GARANTI
Zengin adam cok luks bir restauranta gider ve
garsona siparis olarak "Kirmizi Et,Beyaz Sarap ve Salata istiyorum"
der.Tam o sirada restauranta cok guzel ve alimli bir kadin gelir,adamin bir
onundeki masaya oturur ve garsonu yanina cagirarak adamin verdigi siparisin
aynisini ismarlar.Aradan zaman gecer.. Adam yemegini yedikten sonra garsondan
hesabi ister.Hesap olarak 7,5 milyon gelir.Adam 10 milyon para birakir ve 2,5
milyonu bahsis olarak garsona verir.Ayni hesap kadinada gelmistir fakat kadin
garsona 7.5 milyon bahsis birakir.Bunu goren adam saskin bir sekilde kadina
yanasir ve "Hanimefendi cok afedersiniz birsey sormak istiyorum"
der.-Ben fabrikalarimin sayisini ve paramin hesabini bilemezken 2,5 milyon
bahsis birakiyorum.Affiniza siginarak soruyorum siz kim oluyosunuz da 7,5
milyon bahsis birakabiliyosunuz der.Kadin adama gulumseyerek; -Benim Bankalarim
var .Adam; -Aaa oylemi ben butun banka sahiplerini ve mudurlerini tanirim sizi
hatirlayamadim der.Kadin tekrarlar; -Benim bankalarim var.Kadin dudaklarini
oksayarak; bunlar varya bunlar "Sekerbank", Ellerini goguslerine
goturerek; bunlar "Pamukbank", Elini eteginin onune tutar ve burasida
"Isbankasi" der.Adam bunun uzerine; -Ya bu bankalar birgun iflas
ederse ? diye sorar.Kadin; -Arkada Garanti Bankasi var .
DEĞİŞİM
Nuhun gemisinde, tufan cok surmus ve gemideki
hayvanların sayısı artmaya baslamis. Bunun uzerine nuh butun erkeklerin seyini
makbuz karsiligi toplamis,daha sonra tekrar verecem demis daha sonra disi
maymun erkek maymunla dalga gecmeye baslamis. Surekli hadi gel seviselim
diyormus 1 gun 2 gun surekli boyle, ve buna erkek maymun cok bozuluyormus yine
bir gun disi maymun hadi gel seviselim demis bunun uzerine Erkek Maymun Nuh
seylerimizi verince ben sana soracagim demis disi maymunda niye diye sormus,
erkek maymunda cebinden bir makbuz cikarip, "bak demis Esegin Makbuzunu
caldim."
İZAH
On yildir evlilermis.. Ama gerdek gecelerinden
baslayarak, adam hep karanlikta sevismek konusunda israr etmis.. Kadincagiz
yillar yili kac kez sabahlara kadar yalvarmis, bir kerecik olsun, isiklari
yakip sevismek icin ama adam hep inatla "Hayir" demis..
"Kesinlikle olmaz. Ille de karanlikta sevisecegiz.." O gece kadincagiz
gene isiklari yakmak icin yalvaracak gibi olmus, ama hemen vazgecmis. Kocasi on
yil sonra insafa gelecek degil ya.. Vazgecmis ama sadece yalvarmaktan..
Kafasina koymus, bu kez cunku.. Tam sevismenin en heyecanli ani, en doruk
noktasinda elini kaydirip, yatagin bas ucundaki gece lambasinin dugmesine
dokunuvermis.. Bir de gorsun.. Kocasinin beline, o yapay aletlerden biri bagli
degil mi?.. "Bunu bana nasil yaparsin" diye haykirmis.. "Bunca
yildir, bu isi sahte bir aletle yaptigini bana soylemedin bile.. Hemen acikla
bana her seyi.. Hemen.."Adam cok ama cok sogukkanli yanit vermis..
"Tamam, tamam.. Her seyi izah edecegim sana.. Ama once sen bana su uc
cocugumuzu izah et, bakalim!.."
TECRÜBE
Yeni bulug çagina girmis bir delikanli gece
sokaga çikabilmek için babasindan izin istemis ve bu istegi babasi tarafindan
kabul edilmis ancak gece geç vakit oldugu halde oglu hala eve gelmeyince baba
telaslanmis ve tam telefona sarilip karakollara haber verecegi anda kapi
çalinmis ve oglu içeri girmis. Baba çok sert bir sekilde " nerede kaldin
çabuk bana hesap ver deyince oglan, kusura bakma baba, ben bu aksam sex yaptim
onun için geç kaldim demis. Baba bu durumdan çok keyiflenmis "hanim hanim
çabuk bir raki bardagi daha getir, benim oglum büyümüs artik beraber raki
içebiliriz" dedikten sonra ogluna dönerek: " oglum bundan sonra sen
de benimle raki içebilirsin" deyince oglan "OTURAMIYORUM BABA ÇOK
ACIYOR
POST DELİK
Temel, Fransiz vede italyan bir gezi sirasinda
afrikada bir kabileye esir duserler. Yamyamlarin sefi, herbirine bir teklif
goturur. Benden oyle birsey isteyinki ben ve kabilem bunu yerine getiremesin. O
zaman kurtulursunuz.- Yoksa derinizi yuzup kano yapacagiz. Once Fransiz`a
sormuslar. Fransiz sadece kendi memleketine ozgu bir yemek istemis. Kabileden
bir kac kisi hemen Fransa`ya gidip yemegi alip gelmisler ve Fransizin derisini
yuzup kano yapmislar. Sonra İtalyan`a sira gelmis. O da bir italyan arabasi
yapmalarini istemis. Hemen bir iki kisi İtalya` ya gidip bir araba satin alip
geri donmusler ve tabi italyani da yuzup kano yapmislar. Sira Temel`e gelmis.
Temel kendi memleketinden bir catal istemis. Hemen bir kisi gidip Trabzon` a
bir catal almis gelmis. ama hepsi merak icinde. Sef sormus: Digerleri daha zor
seyler soylediler. Sen niye sadece catal istedin? Temel catali kapmis ve baslamis
orasina burasina batirmaya ve soylenmis:- Alin size kano hadi bakiim yapın
nasıl yapacaksanız
HESAP BÜYÜK
Adamin biri bir bankaya girmis ve bankadaki
gorevli kadina ".mina kodumun bankasinda boktan bir hesap actirmak
istiyorum " demis. Kadin bir anda boyle bir laf beklemedigi icin sasirmis
ve afallamis... "Afedersiniz anlayamadim tekrar eder misiniz ?"
demis. Bunun uzerine adam ".mina kodumun bankasinda boktan bir hesap
actirmak istiyorum" demis tekrar kadin cok bozulmus ve " Aman
beyfendi sozlerinize dikkat edin lutfen ve lutfen ne istediginizi kibarca
soyleyin " demis.Neyse adam da hicbir degisme yok ayni lafi tekrar tekrar
soylemis...En sonunda bankodaki kadin dayanamamis ve "Ben sizi mudurumun
yanina gotureyim derdinizi ona anlatin" demis. Mudurun yanina gitmisler
adam gene ayni sekilde mudure istegini iletmis. Mudur "Beyfendi elemanim
son derece hakli bu sekilde konusursaniz korkarim size yardimci olamayacagim,
lutfen bu sekilde konusmanizin nedenini anlatir misiniz?" demis. Bunun üzerine
adam "Azina sictimin sayisal lotosundan en buyuk ikramiye bana cikti ve
bunu .mina kodumun bankasinda boktan bir hesap actirarak degerlendirmek
istiyorum" demis... Bu lafi duyan mudur eliyle bankodaki bayani isaret
ederek yuksek sesle adama " VE BU ORROSPU SIZE YARDIMCI OLMUYOR HAA...?
BOGA
Bir adamla karisi hayvanat bahcesini gezerken
ciftlik hayvanlarinin bulundugu bolume gelmisler. Icinde bir boganin bulundugu
bir citin onunde durmuslar.Citin uzerinde soyle bir yazi varmis.-Bu boga gecen
sene tam 50 kez ciftlesti.!- Kadin kocasina doner..-Sanirim bu bogadan
ogrenecek bir seylerin olmali.-Adam suratini eksitir ve yurumeye devam ederler.
Bir baska boga ve soyle bir yazi..-Bu boga gecen sene 100 kez ciftlesti.!-
Artik hangi sapik yaziyorsa bu yazilari..Kadin tekrar kocasina doner..
-Amanin.. ayda 7 kereden fazla ..deminkini bosver ama bu bogayi ornek almalisin
bence..-Adam homurdanir devam ederler.. Yine bir boga yine bir yazi..-Bu boga
gecen sene 365 kez ciftlesti.!!- Kadin..-Cuss...gunde bir kez!!....Oh..Sanirim
bu bogayi idol olarak almalisin kendine..!-Adam artik dayanamaz....-Olur
hayatim yalniz bir sor bakalim, arkadas hep ayni inekle mi ciftlesmis?-
SAAT
Temel Fadime'yi evine götürmüş. -Işığı söndür,
perdeleri kapai yanuma cel, demiş. Fadime utana sıkıla yanaşmış,Temel yeni
aldığı fosforlu saatini göstermiş.
KAVANOZ
Bir gün 75 yaşında bir ihtiyar sperm testi
yaptırmak için doktora gider. doktor adama bir kavanoz verir ve "bunu
doldurup yarın bana getirin" der. ertesi gün ihtiyar kavanozu getirip
doktora verir. doktor kavanoza bakar ve boş olduğunu görür ve sebebini sorar.
ihtiyar anlatmaya başlar : "doktor bey, dün gece sağ elimle denedim
olmadı, sol elimle denedim gene olmadı. karımı çağırdım. o da sağ ve sol
elleriyle denedi, ağzıyla denedi önce dişini çıkararak sonra dişini takarak
denedi gene olmadı. Baktık olacak gibi değil komşunun karısını çağırdık oda iki
elini ve ağzını denedi gene olmadı" diyince doktor kendini tutamamış
"Naaptınız, komşunun karısını damı çağırdınız" diye sormuş. İhtiyar
da "Tabi ya napsaydık, şu lanet kavanozu bir türlü açamadık"
SÜRE
Temel bogazda tekneyle turist gezdiriyo bigun
bi amerikaliyi aliyor basliyolar gezmeye..(sahildeki yer isimleri uydurma..)
turist falanca sarayi goruyor ."bu ne kadar zamanda yapilmis diyor" temelde:
5 yilda diye cevap veriyor...herif:yazik bizde olsa 1 yil.. biraz sonra filan
camiyi goruyo "bu nekadar zamanda yapilmis"
diyesoruyor..temelde.:"2 yil diye cevap veriyor.turist: yazik be bizde
olsa 3 ay da biter diyor.temel uyuz oluyo duruma.. biraz sonra bi tarihi yapi
daha goruyolar..gene soruyor turist.. temel..2 ay diyor.adam gene:yazik be
bizde olsa 1 haftada biter.diyor. temel iyice killaniyor.tam o sirada bogaz
koprusunun altina geliyor.. adam yukariyi gostererek bu kopru ne kadar zamanda yapildi
diyor.. temel saskin saskin bakislarla kafayi kaldirip.. -hangisi ? bumu? bu
dun burda yoktu yaa..
GÖRMEMİŞ
Üç tane vampir gece ava çıkmışlar. Bu
vampirlerden biri Temel, biri İngiliz, biri Alman'mış. Alman hızlıca aşağı
inmiş (uçarlarken).Yukarı gelince ağızı kan içinde ve şunları söylemiş.Şu kızı
gördünüzmü demiş. Evet demişler."işte o kızın kanını emdim"
demiş.Sonra ingiliz'e sıra gelmiş.İngiliz'de hızlıca aşağı inmiş ve yukarı
geldiğinde ağızı kan içinde şunları söylemiş "şu pilici görüyormusunuz"
demiş. Evet demişler. "İşte onun kanını emdim" demiş.Sıra Temel'e
gelmiş.Temel'de hızlıca aşağı inmiş.Ağızı burnu kan revan içinde yukarı
gelmiş.Ve demişki "aşağıdaki direği görüyormusunuz?.Hepsi "görüyoruz
ne olmuş" demişler. Temel'de "işte o direği ben göremedimde"
demiş.
KAÇAKCI
Meksika -Amerika sınırında gümrük müdürlüğü
yapan bi Amerikalı, Meksikadan gelip amerikaya kaçak mal sokmak isteyenleri
yakalamakla görevliymiş. Bi gün sınıra bisikletli bi meksikalı gelmiş.Adamın
elinde de bi kum torbası varmış. Tabii amerikalı torbayı görünce sinirlenmiş ve
meksikalıyı durdurmuş.Elindeki torbayı almış, içine elini sokmuş, aramış ama
hiç bişi bulamayınca torbayı verip meksikelıya amerikaya giriş izni vermek
zorunda kalmış. Aradan bi kaç hafta geçmiş, aynı meksikalı bu sefer kum
torbasını bisikletinin arkasına sıkıştırmış olarak gelmiş. Amerikalı "ulan
bu sefer yakalıycam seni" diye düşünmüş ve başlamış torbayı aramaya. Ne
yapsa boş, torbada kumdan başka bişi yokmuş. Mecbur geçirmiş adamı amerikaya. Bi
kaç hafta sonra bisikletli meksikalı yine gelmiş sınıra, geçmek istemiş.
Amerikalı memur karalı, adamı durdurmuş, kum torbasını almış, dökmüş yere ,
araştırmış ama yine bişi yok, bu sefer meksikalının üstünü de aramış, bişi yok,
köpekleri çağırmış, bişi bulurlar diye, onlar da bişi bulamamış ve meksikalı
yine geçmiş sınırdan. Bu olay bi kaç defa daha olmuş, tabii amerikalı her
seferinde hiç bişi bulamıyomuş. Yıllar sonra amerikalı emekli olmuş, meksikada
bi bara gitmiş.Şansına orda o meksikalıyı görmüş, oturmuş yanına,
"Bak" demiş, "çok eminim, sen o zamnlar sınırdan bişiler
kaçıyordun,ama bi türlü bulamadım,şimdi söyle" demiş,"sınırdan ne
kaçırmaya çalışıyodun sen?" Meksikalı dönmüş amerikalıya,
"Bisiklet..." demiş...
NOPLEZ
Temel ile Dursun birgün Afrika'da safariye
çikarlar. Trabzona döndüklerinde kahvede safari maceralarini anlatirlar.Temel
söze baslar: -ilk gün safariye çiktigimizda pek bisey vuramadik ama gene iyiydi
der Kahvedekiler sorar :-ne avladiniz? Temel: -2 geyik 3 aslan 7 domuz ama
ikinci gün daha iyiydi 4 aslan 6 geyik 5 gergedan 3 noplez vurduk, üçüncü günde
6 noplez 5 fil 6 kaplan vurduk. Ama son gün en iyi gündü, 16 noplez,14 geyik 12
domuz 11 gergedan vurduk. Kahvedekilerde bunun üzerine sorarlar -yaaa hepsini
anladikda bu "noplez"ler ne olii?Temel yanit verir: -Valla böyle bir
hayvani bizde bilmiyoduk.Biz avlanirken çalilarin arasindan kara kuru
yaratiklar çikip "no please.noo pleaseeee!!!!"diye bagiriyorlardi.
KAZ
Cok soguk bir kis gunu padisah, tebdil'i kiyafet
gezmeye karar vermis.Yanina basvezirini alip yola cikmis. Bir dere kenarinda
calisan yasli bir adam gormusler.. Adam elindeki derileri suya sokup, doverek
tabakliyormus. Padisah, ihtiyari selamlamis. " Selamunaleykum ey pir'i
fani..." Aleykumselam ey serdar'i cihan... "Padisah sormus." Altilarda
ne yaptin ?" " Altiya alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor..."
Padisah gene sormus. " Geceleri kalkmadin mi ?" "
Kalktik...Lakin, ellere yaradi..."Padisah gulmus. " Bir kaz gondersem
yolar misin ?" " Hem de ciyaklatmadan..." Padisahla basvezir
adamin yanindan ayrilip yola koyulmuslar. Padisah basvezire donmus." Ne
konustugumuzu anladin mi ?" " Hayir padisahim..." Padisah
sinirlenmis. " Bu aksama kadar ne konustugumuzu anlamazsan kelleni
alirim." Korkuya kapilan basvezir, padisahi saraya biraktiktan sonra
telasla dere kenarina donmus. Bakmis adam hala orada calisiyor.." Ne
konustunuz siz padisahla..." Adam, basveziri soyle bir suzmus. "
Kusura bakma. Bedava soyleyemem. Ver bir yuz altin soyleyeyim.." Basvezir,
yuz altin vermis. " Sen padisahi, serdar'i cihan, diye selamladin. Nereden
anladin padisah oldugunu.." " Ben dericiyim. Onun sirtindaki kurku
padisahtan baskasi giyemezdi.." Vezir kafasini kasimis. " Peki,
altilara alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor ne demek..." Adam, bu soruya
cevap vermek icin de bir yuz altin daha almis. " Padisah, alti aylik yaz
doneminde calismadin mi ki, kis gunu calisiyorsun, diye sordu. Ben de, yalnizca
alti ay yaz degil, alti ay da kis calismazsak, yemek bulamiyoruz dedim."
Vezir bir soru daha sormus..." Geceleri kalkmadin mi ne demek ?"Adam
bir yuz altin daha almis. Cocuklarin yok mu diye sordu..Var, ama hepsi kiz.
Evlendiler, baskasina yaradilar, dedim..."Vezir gene kafasini
sallamis." Bir de kaz gonderirsem dedi, o ne demek..." Adam
gulmus." Onu da sen bul..."
KAZA
İş kazası tutanağına planlama hatası diye
yazmıştım. Bunu yeterli görmeyerek ayrıntılı anlatmamı istemişsiniz. Şu anda
hastanede yatmama neden olan olaylar aynen aşağıda anlattığım gibi olmuştur.
Bildiğiniz gibi ben bir duvarcı ustasıyım. İnşaatın altıncı katındaki işimi
bitirdiğim zaman biraz tuğla artmıştı. Yaklaşık 250 kg kadar olduğunu tahmin
ettiğim bu tuğlaları aşağıya indirmek gerekiyordu. Aşağı indim, bir varil
buldum, ona sağlam bir ip bağladım, altıncı kata çıktım. İpi bir çıkrıktan
geçirip ucunu aşağıya saldım. Tekrar aşağıya indim ve ipi çekerek varili
altıncı kata çıkardım. İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp tekrar yukarı
çıktım. Bütün tuğlaları varile doldurdum. Aşağı indim, bağladığım ipin ucunu
çözdüm. İpi çözmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasıl
bulmayayım? Ben yaklaşık 70 kiloyum. 250 kilogramlık varil süratle aşağıya
düşerken beni yukarı çekti. Heyecandan ve şaşkınlıktan ipi bırakmayı akıl
edemedim. Yolun yarısında dolu varille çarpıştık. Sağ iki kaburgamın bu sırada
kırıldığını sanıyorum. Tam yukarı çıkınca, iki parmağım iple beraber çıkrığa
sıkıştı. Parmaklarım da bu sırada kırıldı. Bu esnada yere çarpan varilin dibi
çıktı ve tuğlalar etrafa saçıldı. Varil hafifleyince, bu sefer ben aşağı inmeye
varil yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille çarpıştık. Sol
bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı. Can havli ile ipi bırakmayı akıl
ettim. Başımı yukarı kaldırdığımda boş varilin süratle üzerime geldiğini
gördüm. Kafatasımın da böyle çatladığını sanıyorum. Bayılmışım, gözümü
hastanede açtım. Cenab-ı Hak'tan tüm kullarını böyle görünmez kazalardan
korumasını diler, hürmetle ellerinizden öperim."
SORULAR
1- Eger bir sizofren diger kisiligini ölümle
tehdit ediyorsa, bir rehinelik durumundan söz edilebilir mi?
2- Tabelacilar greve giderlerse, ellerindeki
pankartlara birsey yazabilirler mi?
3- Neden fare lezzetli kedi mamasi yoktur?
4- Soyu tükenmekte olan bir hayvan, soyu
tükenmekte olan bir bitkiyle besleniyorsa ne yapmali?
5- Neden koyunlar yagmur yagdiginda çekmezler?
6- Neden kamikaze pilotlari kask takarlar?
7- Ötenazi uygulanacak bir insana yapilacak
igne neden sterilize edilir?
8- Eger bir kaplumbaganin kabugu yoksa çiplak
midir yoksa evsiz mi?
9- Vejetaryenler hayvan seklinde krakerlerden
yiyebilirler mi?
10- Eger bir uçagin karakutusuna bir kazada
hiçbirsey olmuyorsa, tüm uçak neden bu maddeden yapilmaz?
PARMAK
Bir cumartesi sabahi.. Iki genc kadin golf
oynuyorlar. Sarisin olani topu dikmis.. Sopayi oyle bir savurmus ki.. Top
havada kursun gibi ucmus, obur delikte golf oynayan bir erkege o hizla
carpmis.. Kadinlar dehset icinde, erkegin iki elini bacaklarinin arasinda
kelepceleyip iki buklum kaldigini gormusler. Sarisin hizla oraya kosmus ve ozur
dilemeye baslamis.."Lutfen izin verin size yardim edeyim.. Ben bir fizik
tedavi uzmaniyim ve eger izin verirseniz cektiginiz aciyi azaltabilecegimi
biliyorum." "Yooo.. Yooo.. Gerek yok" diye inler gibi konusmus
adam, elleri hala bacaklarinin arasinda kelepceli.. "Onemli degil.. Birkac
dakika icinde duzelirim merak etmeyin.." Sarisin israr etmis.. Oyle israr
etmis ki adam "Peki" demis sonunda..Kadin cok yumusak hareketlerle
adamin ellerini birbirinden ayirip iki yana sarkitmis once. Sonra adami cimlere
uzatmis. Pantolonun kemerini gevsetmis.. Elini iceri sokmus ve masaj yapmaya
baslamis.. Biraz sonra sormus.."Simdi nasil hissediyorsunuz
kendinizi.." "Harika" demis adam.. "Harika hissediyorum..
Ama bas parmagim hala fena halde zonkluyor!.."
BENZETME
Bir adam bulaşık yıkayan karısının yanına gelir
ve elini karısının kalçasına koyup; -Karıcım seninde kalçaların çamaşır
makinası gibi oldu, der. Karısı durumu pek belli etmez fakat aslında bu lafa
çok bozulur Gece karı koca yatakta iken, adam yavaşça karısına sokulur ve;
Karıcım hadi (fiki fiki) yapalım, der.Kadının cevabı acı olur; Kocacım şimdi
tek parça çamaşır için koca çamaşır makinesini çalıştırmayalım, sen elde
çitileyiver
HAFIZA
Padisah birgun bir ferman yayinlayarak o
haftaki cuma namazinda orada yasayan herkesin bulunmasini zorunlu kilmis. Dort bir
yana haber salinmis ve cuma vakti gelmis. Bizim Temel disinda butun ahali
cumaya katilmis. Ertesi gun padisah sadrazami yanina cagirip sormus: Dunku
cumaya ahaliden katilmayan var mi ?Evet efendim, bir kisi katilmadi. Temel. Tiz
getirin o deyyusu karsima Temel'i bulup yakapaca padisahin huzuruna
cikarmislar.Padisah, Temel ve Sadrazam kaldiginda Padisah sormus,- Soyle
bakalim neden gelmedin dunku cuma namazina ?Cok onemli bir isim vardi padisahim
- Himmm demek onemli bir isin vardi. Oyleyse sana olmaden once uc dilek dileme
hakki taniyorum. Soyle bakalim ilk dilegini.- Yok padisahim ben en iyisi dilek
dilemeyeyim siz beni oldurun. Dile lan deyyus cabuk adami cileden cikartma.-
Peki. Eeee sey padisahim. Ben sadrazamin karisina hastayim, madem oyle olmeden once
bir yatsam onunla. Tabi bunu duyan sadrazam olaya siddetle karsi cikmasina
ragmen, padisahin "Bosver takma kafana nasil olsa olecek" gibi
sozlerinden sonra istemeye istemeye razi olmus. Ardindan sira ikinci dilege
geldiginde Temel de yine ayni naz ve padisahin azarlamasi. Sonunda Temel ikinci
dilegini soylemis Eeee sey padisahim ben sizin kariniza da hastayim, olmeden
once onla da...Ne diyorsun lan sen (falan padisah kopurmus)> Tabii bu kez de
sadrazam telkinde bulunmus ve Temel Padisahin karisiyla > da... Veee sira
gelmis ucuncu dilege; Soyle bakalim su ucuncu dilegini de bitirelim artik su
isi.- Yok padisahim soylemeyeyim, ilk ikisini soyledim ama bunu nasil soylerim
bilmiyorum. Ilk ikisinden daha kotu ne olabilir ki diye dusunen padisah
kizarak- Olmaz soyle bak iskence yaptiririm, soyletirim- Peki efendim, demis
Temel ve devam etmis, Ben sadrazamla size de hastayim. Ardindan kisa bir
sessizlik ve Sadrazam :- Padisahim ben sanki Temel'i namazda gorur gibi oldum.
Hatirliyor gibiyim. Padisah :- Nasil hatirlamazsin lan essoglu essek yanimda
oturuyordu.!
ÇOK SATAN ROMAN
Temel bir roman yazmaya karar verir fakat ne
yazacagini bilmemektedir. Entellektuel arkadaslarina danisir. Birisi derki
"icinde mutlaka aristokrasi olmali", diger biri "mutlaka gizem
ogeleri tasimali", bir digeri de "birazda cinsellik olmali, bu romana
renk katar". "Peki" der Temel ve evine kapanir, hic disari
cikmadan 2 ay boyunca yazar ve sonuda alir eline kitabi entel arkadaslarinin
yanina gelir. "Bitirdim" der, "adini bile koydum 'Kontesi kim
s.kti?'" arkadaslari once sasirir ama kitabin isminde bile tavsiye
ettikleri gibi aristokrasi, gizem ve cinsellik vardir, biri ordan "iyi,
guzel ama din temasi yeterince islenmemis" der. Temel arkadasina hak verir
ve bir 2 ay daha kapanir eve, sonra cikar romaninin yeni haliyle arkadaslarinin
yanina gelir, "tavsiyeniz uzere romani degistirdim, yeni adi da
"Allah Allah Kontesi kim s.kti?"
TERCİH
Uçakta hostes, papaza sormuş :Viski, cin,
şarap...Ne emredersiniz?-Kaç metrede uçuyoruz kızım?-On bin metredeyiz peder!
-O halde sen bana su getir kızım, patrona çok yakınız, ayıp olur!
ARTI
İŞARETİ
Musevi ailesinin en büyük derdi 10 yaşlarındaki
çocuklarının matematikten sürekli "0" getirmesiymiş.Sıkıştırmışlar
olmamış, ders aldırmışlar olmamış.Son çare, bir Katolik okuluna
kaydettirmişler. Çocuk bir süre sonra matematik notunu düzeltmiş, sürekli 10
getirmeye başlamış.Peki ne oldu da bu çocuk böyle 180 derece dönüş yaptı? Çocuk
ısrarlı sorulara önce yanıt vermek istememiş.Sonunda bir gün gerçeği itiraf
etmiş :-Okula girdiğim gün adamın birini "artı" işareti üzerine
çivilediklerini gördüm.O zaman bu işin ciddiyetini anladım...
MELEK Mİ?
Adam ölür ve öbür dünyada sorgusu başlar :-Hiç
içki içtin mi?-Aman efendim...-Kumar oynadın mı?-Aman efendim...-Kadınlarla
aran nasıldı? -Aman efendim, ben kim çapkınlık kim. Cebrail dönüp
bağırır:-Oradan bir çift kanat getirin! Adam çok sevinir :-Melek oluyorum,
değil mi efendim? der. Cebrail cevaplar:-Hayır kaz oluyorsun!
CİVCİV
Adamın biri havaalanına giderken yolda civciv
bulmus ve alip pantolonundan iceri atmis.Ucaga binmis yaninda bir rahibe
oturuyormus.Adamın fermuarı acilmis,civciv de kafasini uzatmis ordan.Rahibe cok
şaşırmış,bakiyo bakiyo anlayamiyo.Sonunda dayanamamis ve demis ki: "Pardon
beyefendi ben daha önce hic sey gormemistim de yumurtalarinizdan biri catlamis
galiba.."
PAPAZ
Papaz iki metre ilerisinde duran zangoça
sormuş:Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?.. Zangoç'ta derin sessizlik...
Iyice köpürmüş Papaz: Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?..- Hayır, buradan
hiçbir şey duyulmuyor efendim...- Olacak sey mi! Iki adım öteden beni
duymuyorsun... Zangoc bıyık altından gülmüş;- İsterseniz yer değiştirelim,
anlarsınız... Yer değiştirmişler. Bu defa Zangoç seslenmiş:- Kilise için
toplanan yardımları kim iç ediyor?.. Papaz kendi kendine söylenmiş:- Hakikaten
yahu! Buradan hiçbir şey duyulmuyor.
SIRA
Temel, is nedeniyle sehir disina cikmis ve
islerini kisa surede halledince eve donmeye karar vermis. Eve girince bir de ne
gorsun, karisi baska bir adamla birlikte. Cok sinirlenmis, cekmis tabancasini
adami vurmus. Daha sonra silahi sakagina dayamis. O sirada karisi yalvarmaya
baslamis: Temel,erkegim nolur yapma " Temel karisina donmus: "Sus
kaltak, sira sana da gelecek"
ÇAĞRIŞIM
Temel dursun ve idris bir gece icmeye
baslamislar, kafalari bulduktan sonra baslamis bunlar acilmaya. Idris baslamis
once demiski "ya karim beni aldatiyor, hemde bir tersizİyle ! dun gece yatagimin
altindan bir makas cikti demis" bunden sonra dursun baslamis anlatmaya
"benim karimda beni bir marangozla aldatiyor bende yatagimin altindan bir
cekic buldum demis" baslamislar hungur hungur aglamaya temelde "
sizinkide dertmi ya. benim karim beni bir atla aldatiyor" demis ve eklemis
"bende yatagimin altindan dun gece bir jokey buldum"
BİRAZ ONDAN BİRAZ BUNDAN
Vitrinde bir saat varmış, saat tamir ettirmek
isteyen biri gelmis.- Burasi sünnetçi, saat tamiri yapmiyoruz, demisler. Peki
vitrine neden saat koydunuz? Ne koysaydik birader?
POMPA
Adam bogulmus. itfayenin pompasi agzina
dayamislar devamli çekiyorlar.Yosunlar denizanalari falan geliyor. Oradan
geçmekte olan ve pompadan anlayan bir adamcagiz uyarmis- Poposunu denizden
çikarmazsaniz pompa yanacak
ANNELER HERŞEYİ BİLİR
Hasan annesini aksam yemeğine davet etmiş.
Yemek sırasında anne hep Hasan'ın ev arkadasının ne kadar cekici oldugunu
dusunmeden edememis. Yemek boyunca ogluyla kız arasında neler oldugu konusunda
meraktan çıldırıyormuş. Bunu farkeden Hasan 'Anneciğim Ayse ile aramızda inan
hicbir sey yok. Biz sadece ev arkadasıyız' demis.Bir hafta kadar sonra Ayse
Hasan'a sormus: Annenin yemege geldigi geceden beri çorba kepçesini bir türlü
bulamıyorum. Nerde oldugu konusunda bir fikrin var mı? Sence annen almış
olabilir mi?' Hasan cevap vermis 'Aldığını sanmıyorum ama bir e-mail gönderip
ona sorayım' ve annesine şöyle yazmıs: 'Annecigim, sana aldın demiyorum,
almadın da demiyorum ama gercek şu ki bize yemege geldiginden beri çorba
kepçesi kayıp' Bir kac saat sonra annesinden soyle bir e-mail gelmis:' Sevgili
oğlum, sana Ayse ile yatıyorsun ya da yatmıyorsun demiyorum. Ama gercek su ki
eger o kendi yatagında uyuyor olsaydı simdiye kadar corba kepcesini coktan
bulmus olmalıydı..'
BABASI KİM
Kadin bir doktor ile cikmaya baslar. Bir sure
sonrada hamile kalir, ne yapacaklarini bilemezler. Dokuz ay sonra, kadin tam da
dogum yapacakken hastaneye prostatindan sikayet eden bir papaz gelir. Doktor,
"Ne yapacagimizi biliyorum. Papazi ameliyat ettikten sonra bebegi ona
verecegim ve bunun bir mucize oldugunu soyleyecegim ona" der. "Buna
inanacak mi papaz?" diye sorar kadin. "Eh" der doktor
"Denemeye deger herhalde." Doktor dogumu yaptirir ve papazin
ameliyatina girer. Tam ameliyat biterken "Aman Allahim" diye haykirir
doktor "Buna inanmayacaksiniz" Ne" der papaz "Ne
oldu?" "Bir cocugunuz oldu" "Ama bu imkansiz"
"Dogumu simdi ben yaptirdim" diye israr eder doktor, "Bu bir
mucize, bakin iste bebeginiz". Aradan 15 sene gecer. Papaz artik ogluna
gercekleri soylemenin zamani geldigi ne inanir. Bir gun oglunu cagirir yanina
oturtturur. "Oglum" der "Sana bir sey soyleyecegim. ben senin
baban degilim" Oglu sasirir "Ne demek ben senin baban degilim"
der. Papaz cevaplar "Ben senin annenim, senin baban kardinal hazretleri"
YETENEK
Yıllarca jinekologluk yaptıktan sonra, artık
bu işten sıkıldım başka bir işle uğraşmak istiyorum diyen bir doktor düşünmüş
taşınmış ve oto tamirciliği yapmaya karar vermiş. Oto tamircisi olmak için ise
sertifika gerekiyormuş ve jinekolog doktor bir kursa başvurmuş. Kurs bitiminde
tüm kursiyerler yeterlilik sınavına girmişler. Sonuçların açıklanacağı gün
herkes kurs merkezinde toplanmış. Herkes aldığı puanı öğrenmiş ve herkesin
dikkati eski jinekoloğun üzerine toplanmış. Çünkü sınavdan 100 üzerinden 110
puan almış. Duruma tepki gösteren ve sınav sonuçlarında şike olduğunu söyleyen
bir grup, kurs müdürünün yanına gitmiş. Müdüre, 100 puan üzerinden yapılan bir
sınavda bir kişinin nasıl 110 alabileceğini sormuşlar. Kurs müdürü: - Hepinize
10 adet uygulamalı soru sorduk değil mi? demiş. Herkes onaylamış - Mesela
bujileri temizleyin dedik, temizleyebilenler 10 puan aldı. Vantilatör kayışını
sıkılaştırın dedik, yapabilenlere 10 puan verdik. Benzin otomatiğini değiştirin
dedik, değiştirebilenlere 10 puan verdik .................. Daha sonra
aldığınız puanları topladık demiş. itiraz eden gruptan bir kişi: - e iyi güzel
de bu jinekologda bunların hepsini yaptıysa en fazla 100 puan alması
gerekmezmi? nasıl oluyorda 110 puan alıyor diye sormuş. Müdür: - Arkadaşlar. Bu
soruların hepsini yapana 100 puan verdik ama jinekolog arkadaşımız sorduğumuz
tüm soruların uygulamalarını egzos deliğinden yaptı demiş.
HAHAM FARKI
Bir rahip berbere gider. Saclarini kestirir.
Berbere tesekkur eder ve borcunu sorar..."Muhterem Peder" der berber.
: "Siz kutsal bir insansiniz. Sizden nasil para alabilirim. Sizi tiras
etmek dukkanim icin sereftir." Rahip tekrar tekrar tesekkur eder ve gider.
Berber ertesi sabah dukkani acmaya geldiginde kapisinda 12 altin lira bulur.
Birkac gun sonra bir Budist rahip gelir dukkana. Saclarini kestirir, borcunu
sorar. Berber saygi ile egilir: "Siz ruhani bir lidersiniz.. Sizden nasil
para alirim. Sizi tiras etmek dukkanim icin sereftir." Budist rahip
tesekkur eder gider. Berber ertesi sabah dukkani acmaya geldiginde, kapisinda
12 yakut bulur. Birkac gun sonra ise bir imam gelir dukkana. O da saclarini
kestirir, borcunu sorar. Berber "Hocam rica ederim siz bir din
adamisiniz.. Sizden nasil para alirim. Sizi tiras etmek dukkanim icin sereftir."
Imam tesekkur eder gider. Berber ertesi sabah dukkani acmaya geldiginde,
kapisinda 12 zumrut bulur. Ertesi hafta bir haham girer dukkandan iceri. Sacini
kestirir ve elini cuzdanina atar.."Sakin ha" der berber.. "Siz
bir inanc adamisiniz.. Sizden nasil para alirim ben.. Dukkanimin konugusunuz..
Gule gule gidin.." Haham gider. Berber ertesi sabah dukkani acmaga gelir.
Kapida 12 haham vardir.
FİL ÇAĞRIŞIMI
Odev vermisler her milletten
ogrencilere....."Filler uzerine yazin"diye...... Bakin kimler ne
yazmis?....
Fransizlar:Fillerde cinsel yasam
Cinliler:Fil pisirmenin bin yolu
Etiyoplalilar:Bir fille bin kisi nasil doyar?
Ingilizler:Safaride fil avlama teknikleri
Almanlar:Filler ve fillerin Alman dil ve
kulturune etkileri
Iranlilar:Filler carsafa nasil sokulur?
Amerikalilar:Daha buyuk ve gorkemli fil nasil
yetistirilir?
Japonlar:Daha kucuk ve daha ucuz fil nasil
yetistirilir?
Yahudiler:Filler en pahali,en karli nasil
satilir?
Brezilyalilar:Fillerle karnavalda samba yapma
metodlari
Turkler:Ne olacak bu fillerin hali?
BOZUK
Temel uzak doguya gider. 250$ verip bakinca
insanlari ciplak gosteren gozluklerden alir. Takar bakar ciplak, cikarir bakar
giyinik. Cok hosuna gider. Ikide bir takip, cikarir. Eve gozunde gozluk gider,
bakar Fadimeyle sutcu ciplak. Gozlugu cikarir bakar ciplak. Takar bakar ciplak.
Muthis cani sikilir ve Fadimeye derki:-Ula Fadime 250$ verdim hemen
bozuldu..!!!!
BABASI KİM
Bilgisayar fuarini gezen Temel $ 100.000 lik,
$ 250.000 lik PC leri incelerken bir stand'da $ 1.000.000.000 lik bir PC
gorunce hayretler icerisinde kalip stand'daki gorevliye neden bu kadar pahali
oldugunu sormus. Cevap olarak bu PC'nin cok marifetli oldugunu, ozellikle
sorulan her sorunun cevabini dogru olarak verdigini soylemis gorevli ve Temel'i
denemeye davet etmis. Klavye'nin basina oturan Temel "babam su anda
nerede" diye sormus PCye. Iki cirt, bir pirt ettikten sonra "babaniz
su anda Bodrum'da balik tutuyor" diye yanitlamis PC. Temel, "olmadi
iste, bilemedi" demis gorevliye, "babam oleli iki yil oldu".
Gorevli telasla, "aman efendim nasil olur, izin verin bir de ben
deneyeyim" demis ve klavye'ye gecerek " bu hatayi nasil yaptin,
beyefendinin babasi vefat edeli iki yil olmus" diye yazmis. PC yine iki
cirt, bir pirt ettikten sonra yanitini vermis."Beyefendinin annesinin esi
oleli iki yil oldugu dogru, babasi su anda Bodrum'da balik tutuyor"!
CESARET İSTER
Temel, istanbul'a inmis.. Bir bakmıs asker
arkadası ibo... İbo tutmus temel'i, "kesinlikle otel olmaz. tek odalı bir
evim var, bizde kalacaksın" deyip evine zorla götürmüs. Ev gerçekten tek
odalı ve ibo'nun iki karısı var. İbo bir acı biberli çiğköfte yoğurmus elleri
ile... Yanında rakı, kafalar çekilmis.. yere yataklar serilmis.. Genis yatakta
ibo iki karısının arasında, iki karıs ötede dar yatakta temel yatmıslar...
Isıklar sönüp sesler kesildikten az sonra, karılardan biri ibo'yu dürtmüs..
"Hadi çok canım çekti, yapalım" diye. Bre aman.. kırk yılda bir
arkadasım misafirliğe gelmis ve az ötede yatıyor, olmaz demis temel. "O çoktan
sızdı" demis karısı, ibo'ya... İbo "Isığı yakarsak uyanır.. sessizce
kalk, su içer gibi yapıp, su buzdolabının kapısını arala.. O ısıktan bak
bakalım, gerçekten uyuyor mu? Kadın kalkmıs dolabın kapısını aralamıs, gelmis
"Hem de nasıl uyuyor" demis.. "Gel hadi!". fingirdemisler......
Yarım saat geçmis, öte yandaki karısı dürtmüs ibo'yu bu kez.
"Yaptıklarınız beni azdırdı beni, ille ben de isterim" diye... İki
karı almanın en önemli sartı, adil davranmak değil mi? "Kalk sen de git,
buzdolabın kapısını aralayıp, bak bakalım, temel uyuyor mu?" demis, ona da
ibo. Kadın sessizce kalkmıs gitmis, dolabın kapısını açmıs, hafif ısıkta
temel'e bakmıs ve geri gelmis.. "Senin ki kırkıncı uykuda, top atsan
uyanmaz" demis. Haydi onunla da fingirdemis ibo... Sabah olmus, temel ve
ibo evden çıkmıslar. Otobüse yürüyorlar.. "Nasıl iyi uyudun mu, rahat
ettin mi dün gece" demis ibo, asker arkadasına. "Çok rahat
ettim" demis temel. "Ama o acılı çiğköfte ciğerimi yaktı. Bir
susadım,bir susadım ki, dilim damağım kurudu sabaha dek..." "Yaptığın
ise bak" demis ibo.. "Buzdolabı hemen senin yatağının yanıbasındaydı,
uzanıp bir bardak buz gibi su içemedin mi?.."Temel: "Ulan hergele!
Gece buzdolabının kapağını açan herkesi becerdiğini görünce, bende o dolaba
dokunacak hal mi kaldı?"
ARASAKMI
2 adam Akmerkez de karılarını kaybetmiş
hararetle arıyorlarmış. Ortada koşuşturup dururken birbirlerine çarpmışlar. Ne
oluyor birader demeye kalmamış, birisi: Kardeş kusura bakma karımı kaybettim de
onu arıyorum demiş. Diğeri sende kusura bakma ama bende karımı arıyorum demiş.
Adamlardan birinin aklına bir fikir gelmiş ve demiş ki: Arkadaşım madem
ikimizde karılarımızı arıyoruz, karılarımızın tipini birbirimize tarif edelim
ve ayrı ayrı yerlerde aramaya başlayalım. Eğer rastlarsak saat 4 'te Mac
Donalds 'ın önüne gitmesini söyleriz demiş. Diğeri tamam demiş ve başlamış
karısını tarif etmeye: * Benim karım sarışın, mavi gözlü, 25 yaşında, 1,75
boyunda,60 kg, topuklu beyaz ayakkabı ve kırmızı mini etekli tek parça elbise
giyiyor demiş. Ve diğer adama "senin karın nasıl biri ?" diye sormuş.
Diğer adam :* S...ir et benimkini, seninkini arıyalım...
İHTİYAR KIZILDERİLİ
Film ekibi, sahra colunun kizgin gunesi
altinda cekim yapmaktadir. Zor sartlar altinda calisirlarken, ihtiyar bir
kizilderili sete dogru yaklasir ve yonetmenin yanina giderek soyle der,
"...Yagmur, yarin !" ve gider... Sasiran yonetmen, ertesi gun yagan
yagmuru hayretle izler. Bu sirada ihtiyar kizilderili yine gelir,
"..Firtina, yarin!" der ve aniden uzaklasir. Gercekten de muthis bir
firtina cikar ve colu birbirine katar. Yonetmen emreder, "Cabuk bana o
kizilderiliyi getirin! istedigi parayi verin. O olmazsa biz bu filmi
bitiremeyiz!". Adamlar, kizilderiliyi bulur ancak yasli apaci bir turlu
razi olmaz. En sonunda teklif edilen bir milyon dolari reddedemez ve adamlarla
birlikte kampa gelir. 1 ay boyunca, ihtiyar kizilderilinin soyledigi her sey
tutar, yagmur> der yagmur, col firtinasi der, col firtinasi, kavurucu sicak
der, kavurucu sicak...Yonetmen gayet memnun mesut durumda filmi cekmeye devam
eder. Derken bir gun yasli kizilderili susar ve hicbir sey soylemez. Yonetmen,
'nasil olsa gecer' diye dusunurek bekler. 1 gun, 2 gun, 1 hafta, 1 ay derken
yonetmenin sabri tasar ve kizilderiliyi bir kenara cekerek ofkeyle sorar,
"Bana bak! sana bu is icin dunyanin parasini odedim! bir an once
marifetlerini gostermeye baslamazsan seni buradan atacagim!". Kizilderili
omuzlarini silker, "..Radyo, kirildi!"...
DOĞRU TANI
Bir sirkette genel mudur olarak calisan bir adam,
eksiksiz bir saglik kontrolunden gecmek uzere doktora gider. Doktor, hastaneye
yeni bir bilgisayar sistemi aldiklarini ve bu sistem sayesinde kucuk bir idrar
tahlili ile "full check up" yapabildigini soyler. "Harika"
der bizim genel mudur de, "baslayalim oyleyse". Doktor, adama bir cam
kavanoz vererek idrar icin tuvalete gonderir. Bizim adam bir sure sonra,
kavanozu dolu olarak geri getirir. Doktor, kavanozdaki numuneyi bilgisayara
bagli kucuk bir konteynere doker. Bilgisayar ilginc sesler cikartarak calisir
ve bir sure sonra yazicisindan uzunca bir dokum alinir. Doktor yazicidan gelen
cikislari uzun sure incelemeye koyulur. Adam dayanamayip sorar: "N'oldu
doktor, bir terslik mi var?" "Bilgisayarin verdigi sonuclara
gore," der doktor, bir terslik yok, ama tenisten mutevellit sag bileginizde
bir kavis olusmus." "Yapmayin doktor" der bizim adam, "ben
mesgul bir adamim, ne tenis ne de golf oynarim. Butun bunlari yapacak vaktim
yok, nasil olur da sag bilegimde tenis oynamaktan bir kavis olusur?" Bunun
uzerine doktor, bilgisayarin simdiye kadar hic yanilmadigini, asla hata
yapmayacagini soyler ve "Ancak" der, "icinizin rahat etmesini
istiyorsaniz, bu steril kavanozu yaniniza alip eve goturun. Sabah kalkar
kalkmaz da lutfen test icin gerekli idrari yapin. Sonra, dogruca buraya gelin,
sizden ekstra bir ucret almadan testi yineleyelim". Bizim adam,
"tamam" der ve arabasina atlayip evin yolunu tutar. Bilgisayarin
koydugu teshis canini sIktIgI icin, bilgisayarlara hiddetlenir. Butun dunyayi
bu aptal makinelerin ele gecirecegini dusunur ve hiddeti daha da artar. Eve
vardiginda, bilgisayarin "aklini basina getirmeye" karar vermistir.
Arabadan iner inmez, kavanoza biraz idrar yapar ve sonra da arabasinin kaputunu
acip karterden bir kac damla motor yagi alip kavanozun icine damlatir. Eve
girince de olup biteni karisiyla kizina anlatir. Onlardan da kavanoza bir
miktar idrar yapmalarini ister. Onlar da bizimkinin istegini yerine getirirler.
Ertesi sabah, bizim genel mudur uyanir uyanmaz eline bir playboy alip
bilgisayar icin tasarladigi son hinligi yapmak uzere, kavanozuyla birlikte
tuvalete girer. 15 dakka sonra tuvaletten ciktiginda yuzunde mutlu bir
gulumseme vardir. Dogruca hastanenin yolunu tutar. Doktor, kendisini selamlayip
nasil oldugunu sorar. Yuzunde hin bir gulumseme ile, "Iyiyim doktor,
iyiyim" der bizim adam. Doktor, bir yandan kavanozdaki numuneyi
bilgisayarin konteynerine dokerken bir yandan da, "formunuzda
gozukuyorsunuz bu sabah" der. Az sonra bilgisayar yeniden tuhaf sesler
cikarmaya baslar. Birkac dakika sonra da uzunca bir kagit cikisi gelir yazicidan.
Doktor, bilgisayardan gelen belgeyi titizlikle incelerken, bizim adam
"Bakalim senin bilgisayar bugun ne diyor doktor?" der, sinsi sinsi
gulumseyerek. "Himm..." der doktor, " Bilgisayarimiza gore,
arabanizin yag degisim zamani gelmis, kiziniz hamile, kariniz da bel
sogukluguna tutulmus. Ayrica, tuvaletlere girerken yaniniza boyle ha bire
playboy almaya devam ederseniz, bileginizdeki kavis daha da kotuye
gidecek".
DİKKAT
Egitmen doktor senenin ilk gunu tip fakultesi
ogrencilerini etrafina toplamis bir kadavranin basinda derse baslamis. Bakin
arkadaslar, tum doktorluk hayatinizda dikkat etmeniz gereken iki nokta vardir.
1. Kesinlikle ve kesinlikle igrenmeyeceksiniz... der ve parmagini kadavranin
kicina soktuktan sonra parmagi agzina sokar ve ogrencilere donup hadi bakalim
aynisini yapin sirayla der. Ogrenciler sirayla ayni hareketi tekrarlarlar
bitince.... doktor konusmasina devam eder. 2. onemli nokta ise
DIKKAT"dir.. Ben biraz once kadavranin kicina isaret parmagimi, agzima
orta parmagimi sokmustum...
VAKİT DEĞERLİ AMA
Gecen hafta bir aksam arkadaslarla yemege
gittik. Lokantada siparisimizi alan garsonun, gomlek cebinde bir kasik
tasidigini farkettim. Once biraz garip geldi, ama fazla dikkat etmedim. Daha
sonra,masaya su ve catal kasik getiren kominin de cebinde bir kasik tasidigini
gordum. Salona baktigimda tum garsonlarin cebinde birer kasik tasidigini
anladim. Siparislerimizi kontrol etmeye gelen garsona: "Neden kasik?"
diye sordum. "Soyle anlatayim," diyerek soze basladi,
"lokantanin sahipleri Andersen Danismanlik"tan, yaptigimiz islerle
ilgili danismanlik aldilar. Aylar suren istatistiksel analizlerden sonra
musterilerin kasiklarini, catal bicaklara oranla %74 daha sik dusurdugune karar
verildi. Bu durumda, masa basina saatte dusen kasik adedinin uc oldugunu gorduler.
Garsonlarimizin bu duruma karsi hazirlikli olmalariyla, mutfaga gidip
gelmelerden yapacagimiz tasarruf, vardiya basina saatte bir bucuk adam
ediyor." Konusmamiz bittiginde arka masadan metalik bir ses duydum. O anda
garson, yere dusen kasik yerine cebindekini koyarken "bir dahaki mutfaga
gidisimde yeni bir kasik alacagim, boylece fazladan mutfaga gidip gelmeme gerek
kalmiyor," dedi. Etkilenmistim; garson masadaki diger siparislerle
ilgilenirken ben de cevremi incelemeye koyuldum. Bu sefer dikkatimi baska bir
sey cekti. Garsonlarin tumumunun fermuarlarindan disari incecik ipler
sarkiyordu. Merakima yenik dusup garson uzaklasmadan sordum: "Ozur
dilerim, suradan sallanan ip ne isinize yariyor, soyler misiniz?"
"Tabii ki!" diye yanitladi, sesini alcaltarak. "Herkes sizin
gibi iyi bir gozlemci degil. Bu bahsettigim danismanlik firmasi tuvaletlerde de
zaman kazanabilecegimizi kesfetti." "Nasil yani?"
"Bakin," diye devam etti, "ipin ucunu ...seyimize...bagladigimiz
zaman pisuar onunde elimizi degdirmeden disari cekebiliyoruz, boylece elimizi
yikamaya gerek kalmadigi icin tuvalette harcadigimiz sureyi %76 oraninda
azaltmis oluyoruz." "Tamam, mantikli... ama bu ip disari cikmasina
yardimci oluyor da, geriye nasil sokuyorsunuz?" "Sey," diye
fisildadi, sesini iyice alcaltarak, "Baskalarini bilmiyorum ama ben kasigi
kullaniyorum."
REFERANSLI
Arkadaslari isadamini evlendirmek istiyorlar.
Sonunda uygun bir hanim bulunuyor ve isadamina haber veriliyor. "Ben
isadamiyim", diyor adam, "Numune görmeden böyle bir ise karar
veremem." Genc kadina durumu iletiyorlar: "Ben de is kadiniyim",
diyor hos hanim, "Numune veremem ama istedigi kadar referans
gösterebilirim
YÖN
Kucuk bir balikci koyunde kocasi tembel oldugu
icin esi baliga cikmak zorunda imis. Sabah erkenden balikcilar tekneleri ile
denize acildiklarinda Erkekler hep ayni yone gitmelerine ragmen esinin yerine
baliga cikan hanim kendine gore bir yone gidermis. Aksam baliktan donuldugunde
erkeklerin cok az balik yakalamis olmalarina ragmen hanimin kayigi silme balik
dolu olurmus. Bu duruma dayanamayan erkek balikcilar bayana isin sirrini
sormuslar. O da : "Biliyorsunuz kocam uykucudur dolayisi ile onun yerine
ben baliga cikiyorum. Ancak balikcilikta pek tecrubem olmadigi icin sabah
esimin pijamasini acip bakiyorum. Esiminki ne tarafa dogru yatmis ise o yöne
gidiyorum demiş." Erkek balikcilar : "Peki baci saga, sola, yukari ve
asagi olur ise anladik ama ya dimdik durursa ne tarafa gidiyorsun ?" diye
sorduklarinda Bayan : "Canim, o gun hic baliga cikilir mi?" demis.
KISA KISA
·
·
Hava
soğuyunca cimriler ne yaparlar?Bir mumun etrafında toplanırlar.
·
·
Daha
da soğursa ne yaparlar?Mumu yakarlar.
·
·
anne
: dikkatli ol oğlum, ev kazalarinin çoğu mutfakta olur. çocuk : biliyorum anne,
üstelik ben onlari yemek zorundayım.
·
·
Ben
tanınmiş bir antika kolleksiyoncusuyum. Biliyorum karınızı gördüm.
·
·
Ama
anne ben Avusturalyaya gitmek istemiyorum!Kes sesini yüzmeye devam et!
·
·
Meyva
paketleme servisindeki işini niye kaybettin?Eğri muzları çöpe attığım için.
·
·
Berber
: buraya geldiğinizde kırmızı bir eşarbınız var mıydı?Adam : Yooo Berber :
demekki gırtlağınızı kestim.
·
·
Bil
bakalim elimde ne var?Körüklü otobüs.Saymam, gördün.
·
·
Yamyamlar
uçağa ne der?Konserve
·
·
Anne
ya herkes gibi çöp kutusu alsak Sus yemeğe devam et yorum elimi tutar misin?
·
·
Yanlizca
aptallar emin olur, akillilar daima şüphecidir.Emin misin?Kesinlikle.
·
·
Gardiyan
kürek mahkumlarina ;Önce iyi haber; 15 dk. istirahat edin kürek çekmeyin.-Şimdi
kötü haber, 15 dk. sonra kaptan su kayağı yapmak istiyor.
·
·
Bir
aptali nasil beklemeye alirsin?Bilmem nasil ?Haftaya söylerim
·
·
Bu
kibrit yanmiyor.Niye? nesi var ki?Bilmem. halbuki daha demin yaniyordu
BABASI KİM
Adam bakmış, küçük oğlu Hz. İsa'nın resmi
önünde dua ediyor.-Tanrım anneme, babama, büyük babama uzun ömür ver. Güle güle
anneanne..Bir anlam verememiş bu duaya...Ancak ertesi gün acı haber gelmiş. Anneenne
sizlere ömür... Ertesi hafta adam bakmış çocuk yine duada :-Tanrım anneme
babama uzun ömür ver. Güle güle büyük baba... Ertesi gün büyük baba mort... Bir
hafta sonra adam bakmış küçük çocuk yine duada :-Tanrım anneme uzun ömür ver.
Güle güle baba... Adam ertesi sabah bir hastaneye gitmiş yatmış. Tetkikler,
tahliller, kalp elektrosu, röntgen çekimleri...Sapasağlam. Bakmış karısı iki
gözü iki çeşme ağlıyor. -Ne oldu hanım. Bizim postacı, demiş hanım. Ne iyi
adamdı. Bugün haber aldım. Ölmüş !!!
CAHİL KALMIŞ
Dogu illerindeki bir aganin en buyuk zevki, kar
uzerine çişiyle imzasini atmakmis. Bu nedenle kar yagmaya basladigi andan
itibaren koyde hayvanlar dahil hic kimse sokaga cikamazmis. Kar biraz
kalinlasinca, aga sirtina kurkunu giyer ve koy meydanina gelirmis. yaninda da
aganin en yakin yardimcisi Haso. Aga sirtini koye dogru doner sonra sorarmis:
"Ula Hasso, ahali bakiy mi?" Hasso cevap verirmis: "Evet agam,
hepisi de bir olmus, pencerelerden bakir." Aga cisiyle karin uzerine imzasini
atarmis "Abdullah Cizrelioglu", sonra da bir nokta koyarmis ve
sorarmis: Hala bakirler mi?" "He agam, hem bakirler hem de cilgin
gibim alkislirler." Her sene ayni toren surermis. Aradan 7 yil gecmis. Aga
yine kar tuttuktan sonra cikmis koy meydanina. Sormus Hasso'ya: "Ahali
bakir mi?" "He agam bakirler, kopekler, kediler bile camdadir."
Aga adini yazmaya baslamis "Abdullah" diye. "Cizreli" demis
ki, kalakalmis, cunku yas geregi prostat. Halka rezil olmak var. Alcak sesle
Hasso'ya sormus: "Bakirler mi? "He agam bakirler de, sen ne diye
durdin ogle?" Aga caresiz "Ula gel yanima, arkani don ahaliye,
tamamla sunu" diye emretmis. Hasso bir an durmus, sonra cisini yapmaya
hazirlanmis ve aganin kulagina egilmis "Agam" demis, "Kirk
yildir kafama vurdin salak dedin, sirtima vurdin aptal dedin. He bu kulun
okumayi yazmayi sokemedi ki, tut da yazinin devamini sen yaz."
TAHMİN
Balonla seyahat eden bir gezgin kaybolduğunu
anlayınca balonunu alçaltır ve aşağıda tarlaların arasında yalnız gezinen bir
adama doğru yaklaşır: "Affedersiniz bana nerede olduğumu söyleyebilir
misiniz ?" diye bağırır. Aşağıdaki adam: "Siz şu anda sıcak hava ile
hareket eden bir balonunun içinde yerden 10 metre yukardasınız" diye cevap
verir. "Siz de sanırım Bilgi İşlemcisiniz" "Evet ama nasıl
bildiniz ?" "Zor olmadı. Bana söylediğiniz her şey teknik olarak çok
doğru ama sonuçta hiçbir işime yaramıyor" Bu sefer aşağıdaki adam
gözlerini kısarak yukarı bakar: "Siz de İşletmecisiniz değil mi ?"
diye sorar "Evet ama siz nasıl bildiniz ?" "Kolay oldu "
der aşağıdaki adam " Nerede olduğunuzu bilmiyorsunuz, nereye gittiğinizi
bilmiyorsunuz ve benim yardım etmemi bekliyorsunuz. Sizinle tanışmamızdan
önceki durumunuzla şu anki durumunuz arasında herhangi bir fark yok ama şimdi
durumun sorumlusu olarak beni gösteriyorsunuz."
USTA
Hazret-i İsa çölde yururken, iki gözü iki
çeşme aglayan yasli bir adamla karsilasmis. insan sevgisi ile dolu Isa, hemen
yanina gidip sormus: -Kardesim, nicin agliyorsun? Adam gozyaslari icinde cevap
vermis: Oglumu kaybettim. Onun icin aglıyorum. Isa duygulanmis Sana yardim
etmek, Tanri buyrugudur. Bulacagiz, cesur ol. Hu hu hu, tesekkur ederim. Simdi
gelelim ipuclarina. Oglunun, onu bulmamiza yardimci olabilecek belli
ozellikleri var miydi? Evet, vardi. Neydi onlar? Ellerinde ve ayaklarında civi
delikleri vardi. Hazret-isa, bu cumleyi duyunca adamin boynuna atilmis
sevincle: Baba, baba.! Adam da isa'ya sarilmis hasretle Pinokyo, Pinokyo. .
İNTİKAM
Çok yurt disi seyahat eden adam ucaktan inmis
ve taksi tutmaya cabalamis. O hengamede zar zor buldugu taksiye atmis fakat o
an farketmis ki metelik parasi yok. taksiciye durumu izah etmeye calismis. eger
kendisini goturur ise esinden para alip taksimetrenin 2 katini odeyecegini
soylemis. Fakat taksici siddettle karsi cikmis ve musteriyi o kalabalikta rezil
etmis.. olayin uzerinden 5-6 ay gecmis. ve adam yine denk gelmis hava alanina
ve yine taksi lazim olmus.. bu sefer gecen seferden gicik kaptigi taksiciyi
aramis gozleri.. bir bakmis taksi duraginda 4. taksi. hemen 1.taksiciye gitmis
buradan bakirkoy ne kadar tutar? demis. taksici de en fazla 5 milyon demis.
adam al sana 50 milyon yolda bir de seni xxxerim demis.. tabi taksici bir
hisimla bizimkini kovalamis. 2.taksiciye gitmis ve ayni terane. 2.taksici de
kovalamis. 3.taksici ile de ayni durum. ve sirada 4.taksici.. 4.taksici merak
etmis ondeki 3 takside kabul etmedigine gore herhalde yakin hat. demis kendi
kendine. ve adam sormus buradan bakirkoy ne kadar? 4.taksici en fazla 5 milyon
demis. adam da al su 10 milyonu ama gecerken digerlerine bakip gulumsiyeceksin
demis..
BECERMİŞ
Adamin teki Temel Havai'de bir otelde bir
amerikaliyla tanisir Temel: Benim fabrikam vardi,yangin cikti bende sigortadan
aldigim parayla buraya geldim Amerikali: Ne tesaduf...benim de fabrikami
kasirga yok etti, sigortadan aldigim parayla buraya geldim Temel biraz
düşündükten sonra sormmuş: ...O kasirgayi nasil becerdin
YÖNTEM
Ilk olkuda 3 cocuk bebeklerin nasil dunyaya
geldigini konusuyormus Dursun: -Bizum ailede hep leylekler getirir. Fadime:
-Bizde gul bahcesinde bulunur. Temelcik:- piz fakiriz, pizde bebekleri annem
kendisi yapayi!
GEZDİRİYOR
Temel ve arkadaşı yanlarında bir penguenle
beraber yoldan geçerken tanıdık biri seslenir :Ula ayiptur habu hayvani boyle
sokak sokak dolaştırmayun,getirun oni hayvanat bahçesine. Temel Atılır :-Oriya
dün geturduk,ha şimdida sinemaya getiriyruk.
KISA KISA
·
·
Eczacı
Temel' e müşteri gelmiş. -Böcek ilacı var mı ?Temel sormuş:-Böceğinizun nesi
var ?
·
·
Uyyy
Temel! Kaç defa gülersun bi fikraya daaa?- Bi defa fıkra anlatılınca gülerim,
bi de fıkrayı izah ederler ona gülerum, ama asıl fıkrayı anlayınca çok
gülerum...
·
·
Temel
araba kulanıyormuş. Yoldaki yazıları okumaya baslamış. "Yavaşla 80
km." Temel hızını 80'e ayarlamış. "Yavaşla 60 km" Temel hızını 60'e
ayarlamış. "Yavaşla 40 km" Temel hızını 40'a ayarlamış. "Yavasla
20 km" Temel hızını 20'ye getirmiş. Bu arada da iyice sinirlenmiş. Daha
sonra bir tabela daha görmuş. "YAVAŞLA kasabasına hoşgeldiniz".
·
·
Temel
kapıcıymıs, ve asansör bozulmuş! Oda üstüne not yazmış: "Asansör bozuktur,
en yakın asansör karşı binada
·
·
Bir
İngiliz, bir Fransız, bir Alman ve Temel bir gün uçağa binmiş. Temel bunları
görünce kafasını sallamış ve -Yine mi siz?.. demiş.
·
·
Bir
İngiliz, bir Fransız, bir Kamerunlu ve Temel bir gün uçağa binmiş. Temel
Kamerunluya dönmüş ve -Sen yenisin galiba?.. demiş.
·
·
Arkadaşı
Temel'e seslenmiş geç bak bakalım arabanın sinyalleri çalışıyor mu, demiş.Temel
aşağı inip bağımaya başlamış: -Yanayi, -Yanmayi, -Yanayi, -Yanmayi...
·
·
Karadenizlinin
biri hemşerisine anlatıyor : Dün belediye otobüsüne bindim; yan koltuktaki adam
bilet almamışım gibi bana anlamlı anlamlı baktı. Sen ne yaptın? Bende bilet
almışım gibi anlamlı anlamlı ona baktım.
·
·
Aritmetik
öğretmeni Temel öğrencilerinden şikayet ediyormuş Derste peş kere peş kaç ediy,
diye sorayrum, kırk cevapı alayrum.Halbuki peş kere peş yirmi peş, pilemedun
otuz
·
·
Temel
işe girmek için sözlü sınava giriyor. Çok heyecanlı, bir önceki aday'a
soruyorlar: Ne sorayiler? Zor bir soruydu ama cevabi "Ayakkabı" idi.
Temel'in sırası geliyor, bilsin diye kolay soruyorlar Dört ayaklıdır, miyav
miyav der. Temel cevabı bilmenin rahatlığıyla soruyor Bağcıkli midur?
·
·
Temel
BMW almış ve on saatte Trabzon'a varmış. Dönüşte, geleceğim karşılayın diye
İstanbul'a telgraf çekmiş. Temel 40 saat sonra varmış, merakla sebebi sorulunca
: -Pu BMW'lerin ileri pes vitesi, ceride ise sadece pi vitesi var.
·
·
Temel
bir gün hakimin karşısına çıkartılır. Hakim Temel'e sorar : -Evladim senin adın
ne bakim? Adım "Temel", fakat içinde "Z" yok. Hakim biran
düşünür ve Temel'e dönerek der : -Evladım, "Temel"de zaten
"Z" yok ki! Temel hemen cevabı yapıştırır : -Eeeee, biz ne deduk
hakim bey?
·
· Temel kolej
sınavına hazırlanan oğluna yardım ederken sormuş : -Su kaç terecede kaynayi?
Toksan terece, deyince -Pilemedun, demiş, toksan terecede dik açı kaynayi!
BOZUK
Bir Fransız, bir İngiliz ve bir Karadenizli
idama mahkum edilmişlerdi.Üçüne de son arzularını sormuşlar : -Giyotinle mi
idam edilmek istersiniz, tabancayla mı? Fransız : -Ben giyotinle idam edilmek
istiyorum, demiş. Hemen giyotini getirdiler, adamı uzattılar.Sonra da bıçağı
olanca hızıyla bırakıverdiler. Ama o da ne! Bıçak tam adamın kafasını
uçuracakken, son anda birden duruverdi! Belli ki bir bozukluk olmuştu, çaresiz
kalıp adamı affettiler. Sıra İngiliz'e geldi.O da giyotinle idam edilmek
istedi.Bıçak yine aynı yerde durmasın mı! Üç kez tekrarlandıktan sonra
İngiliz'i de affedip idam etmekten vazgeçtiler. Sıra bizim Temel'e gelince: -Ha
pu giyotin pozuktur, peni furun
HOCALAR
Karadeniz'de iddialı bir maç vardı.Rizeli
öğretmenlerle, Trabzonlu öğretmenler maçı...Ama Trabzonlu öğretmenler
zayıftı.Yenilmemek için ne yapacaklarını düşünürken Temel onlara akıl verdi :
-Alın, Hami'yi oynatın. -Yahu hiç olur mu? -Olur, olur...Hami hoca diye
yutturursunuz? Neyse, maç oynandı ve Trabzonlu imamlar üzgün bir vaziyette geri
döndüler.Temel merakla sordu : -Ne yaptınız yahu? Hami'yi yutturamadınız mı?
-Yoo...Yutturduk. Hem çok da iyi oynadı. 2-1 yenildik, tek golümüzüde Hami hoca
attı. -Eeee, nasıl yenildiniz? -Hiç sorma Temel...Rize'de bir Van Basten
hocayla , bir de Gullit hoca vardı ki, bütün takıma yetti.
İŞ İŞTİR
Temel arkadaşlarıyla çukur açıyormuş, bir grup
da çukurları kapatıyormuş.Ne yaptıklarını soranlara Temel şöyle cevap
veriyormuş : -Bir grup daha vardı, onlar da fidan dikiyordu, bugün celmedular,
piz de pizim işler ceri kalmasun diye çalışayruz.
KOLA SATIŞI
Kolacılar Karadeniz'de kola satışlarını artırmak
için müthiş bir formül bulmuşlar.Satışlar acayip artmış.Şişelerin dibine
"Öbür taraftan açılır" yazmışlar.
AŞILAMA
Cenevre Tarım Konferansı'nda katılımcıların her biri
yaptıkları çalışmaları ve sonuçta gerçekleştirdikleri verim artışını
anlatıyormuş. Sıra Temel'e gelince : -Kuru fasülyeye gül aşıladuk, demiş.
-Peki, bunu niye yaptınız? -Yellenince gül kokayi.
BİLMSEL ÇALIŞMA
Karadenizli bir bilim adamı pirelerle deney
yapıyor. Pireye "sıçra" diyor, pire sıçrıyor, "zıpla"
diyor, pire zıplıyor. Pirenin kanatlarını koparıyor ve "zıpla" diyor,
pire yine zıplıyor : Rapor 1 Pire kanatlari koparilmis olarak zipladi. Bu defa
ayaklarını koparıyor ve "zıpla" diyor, pirede hareket yok.Bir daha
"zıpla" diyor yine hareket yok : Rapor 2 Pirelerin ayakları kopunca
kulakları duymuyor.
İNSAF
Veteriner köye gelmiş, hayvanlarda bir
hastalık olup olmadığına bakıyordu...Sıra Temel'in ahırına geldiğinde
hayvanların bazılarının bağlı ve tahta bacaklı olduğunu görünce şaşırıp sorar :
-Bunlar neden tahta bacaklıdır? -Onlar mı? der Temel kekeleyerek.Canımız paça
istediğinde bütün hayvanı kesmeyruk ya...
KISA KISA
·
·
Karadenizliler
doğuda ruslarla sıcak savaştalar. Her biri belinden el bombasını çekip rus
askerlerinin olduğu tarafa atıyor. Ruslar da bombaların pimini çekip geri
atıyorlar.
·
·
Askerde
telgraf tellerini tamir ediyorlar, tel yetmeyince dikenli tel kullanıyorlar.
Temel de "telgraflar yırtık çıkacak" diye itiraz ediyor.
·
·
Dört
kişilik bir eğitim uçağı karadenizde bir mezarlığa düşmüş...... Lazlar 80 ceset
çıkarmışlar ve ölü sayısının artmasından korkuluyormuş.
·
·
Temel
saat 02.30'da arkadaşı Dursun'u arıyor. Telefon kalkıyor. -Buyrun. -Alo orasi
11,11 mi? -Hayır burası:1,1,1,1 -Kusura bakma yanlış numara çevirmişim.
·
·
Temel
ile Dursun ormanda uyuyorlar. Bir ara Temel Dursun'a sesleniyor.-Dursun ormanın
güzelliğine bak. Dursun: -Ağaçlardan göremiyorumki
İLK GÜN
Dursun Amerikaya gidiyor.5,6 ay sonra arkadasi
Temel'i arıyor: -Ula Temel haçan çabuk buraya gel. Temel:-Niye la dursun?
Dursun:-Ha burada çabuk zengin olayisun. Temel:-Ne iş yapacağum? Dursun:-Ula
sırf yere düşen paraları topla yeter. Temel hemen Amerika'ya gitmiş.Uçaktan
inip taksiye doğru giderken bakiyor yerde 100$. Kendi kendine: -Ula ilk günden
mi işe başlayacağuz. demiş ve yerdeki parayı almadan yoluna devam etmiş.
POLİS YOK
Temelle Dursun kamyona 6 metre yuksekliğinde eşya
yüklemişler. İstanbul'a götürüyorlar.Giderken 100 metre ileride bir köprü
gözlerine çarpmış."Köprü yüksekliği 4.50 m" .Temel köprüye 15 metre
kala yavaşlamış.Dursun etrafa bakmış.Temel'e: -Gazla etrafta polis falan yok.
SERVİS FARKI
Bir gün dünyanın gizli servisleri arasında
yarışma yapılacakmış Yarışmaya katılanlara, bir odaya girecekleri ve odadaki
çuvalı kullanarak kendilerini gizleyecekleri soylenmiş. Önce CIA'ninki odaya
girip paketlemiş kendini. Peşinden giren jüri uyesi çuvalı tekmelemis çuvaldan:
- Hav hav diye bir ses gelmis. Juri üyesi köpek taklidi yaptığını kabul edip
odadan cikmis. Arkadan KGB'ninki girmiş, aynı şekilde kendini paketlemiş. Juri
üyesi gene tekmelemis çuvalı, bu sefer: - Miyav Miyav, diye ses gelmis Tamam
demis adam, kedi taklidi yapıldı. Arkadan bizim Temel girmiş aynı şekilde
yapmış. Adam gene tekmelemiş, ses yok. Bi kac defa tekmelemis gene ses yok.
Çuvalı duvarlara vurmaya başlamış en sonunda cuvaldan zayıf bir ses gelmiş: -
Patatees.
FARK
Temel İstanbul'a ilk kez gelmiş ve Bebek koyunda
methedilen sinek barı arayıp durmuş. En sonunda sinek bari bulmuş ve içeri
girmiş. İçkisini içerken kendi kendine düşünmüş "ulan bu sinekli barın ne
özelliği var herkes methetti hiç bir özelliği yok". İhtiyaçtan tuvalete
gittiğinde bir de ne görsün pisuar altındanmış; "Demek buranın özelliği
buymuş" demiş. Geri dönüp içkisini içmiş. Ertesi aksam yine gelmiş.
içkisini bitirince tuvalete gitmiş ki altın pisuar orada yokmuş. Kızgın bir
şekilde geri dönmüş. Barmene çatmış: "Hani buranın altın pisuarı kardeşim
bir özelliğiniz vardı o da yok simdi". Barmen kenarda duran iri yari adama
seslenmiş:"Sadullah abi gel dun aksam senin saksofona işeyen adamı
buldum"
FARK
Temel Izmir'de Efes otelinin
havuzundaykeneee...Havuz görevlisi gelir ve Temel'e, -Beyefendi lütfen havuz
bölgesini hemen terk edin, diyerek sinirli bir şekilde Temel'i kovar. Temel de
bunun üzerine, -Neden?-Çünkü havuza işiyorsunuz -Eee ne oldii. Herces iseyii
-iyi de beyfendi herkes sizin gibi tramplenin en tepesinden işemiyo...
DOĞRU HEDEF
Temel kamyonuyla yokuş aşağı inerken frenleri
patlamış. Yolun sağına bakmış yüzlerce kişinin bulunduğu bir pazar, soluna
bakmış tek başına oynayan bir çocuk. Bari fazla zaiyat verdirmeyelim diye
arabayı çocuktan tarafa kırmış. Ertesi günkü gazeteler 50 kişinin öldüğü kazayı
yazarken Temele bu işin nasıl olduğunu sormuşlar, o da anlatmaya başlamış:-Her
şey o çocuğun pazara doğru koşmasıyla başladı.
MANTIK
Adamin biri elinde "U" seklinde
kucuk bir demir ve iki ucu arasinda gozle gorulmesi cok zor bir kil testere ile
buluslara patent veren ozel bir sirketin kapisini calmis...Gorevliler pek
ciddiye almamakla beraber bulusunun ne olduğunu ve nasil kullanildiğini
anlatmasini isterler. Mucidimiz baslar anlatmaya:; " Bu gorduğunuz alet
son model bir fare kapanidir. "U" seklindeki bu kapanin uclarindan
birine beyaz diğerinede kasar peynir yerlestirilir. Daha sonra kapan farelerin
umumi olduğu bir yere konulur. Peynirleri goren fare kapanin altina gelip,
"Beyaz peynir mi yesem, kasar peynir mi yesem" diyerek secim yaparken,
basini mutemadiyen sağa ve sola cevirmek durumunda kalir. Bu esnada goremediği
kil testere basini keser ve fare olur." Bu aciklamalardan sonra zeki mucid
kendini bir anda kapi disinda bulur tabiki...Herneyse, cabuk pes etmez ve
birkac hafta icinde sirket yetkilileri ile bir bulusma daha ayarlar. Baslar
anlatmaya: " Bu sefer fare kapanindan peynirleri kaldirdim, boylece daha
economic hale gelmis oldu. Kullanimi ise ayni kolaylikta. Kapan farelerin umumi
olduğu bir yere yerlestirilir, ve kapanin altina gelen fare , kendi kendine
sorar ve dusunur " beyaz peynir nereye gitti?, kasar peynir nereye
gitti?" iste tam bu sirada kafasini sağa sola cevirirken, kil testere
tarafindan basi kesilir ve fare olur."
ETKİ
Temel bir gün bir hayvanat bahçesine gitmiş.
Akvaryumların yanında birini görmüş. Adam elini akvaryumun neresine götürse
balık da takip ediyormuş. Temel sormuş: - Ula bu nası oliyi? Adam: - Her zaman
daha zeki olan yaratıklar kendinden daha az zeki olanları yönetebilirler demiş.
Adam oradan uzaklaşmış. Bir kaç dakika sonra geldiğinde bir de ne görsün? Temel
akvaryuma ağzını yapıştırmış. Balık gibi bir açıyor bir kapıyor.
AKIL
Temel ile Dursun Trabzon'un dağlık bölgesinde ava
çıkmışlar. Uzun uğraşlardan sonra elleri boş dönmek üzere iken oldukça iri ve
heybetli bir geyiğe rastlamışlar. Her ikisi de epeyce uğraştıktan ve
kovaladıktan sonra köye 5-6 kilometre kala geyiği vurmuşlar. Aslında küçük
hayvan avına çıkmış olan iki arkadaşın yanında geyiği taşıyabilecekleri
herhangibir araç veya alet olmadığından düşünce üretmeye başlamışlar. Temel
,Dursun'a "Ula dursun habu hayvanın bir boynuzunu sen tut diğerini ben
diyerek çektirmeye başlamışlar. Tahmin edileceği gibi çok zor olan bu şekilde
köyün yolunun başına kadar kan ter içerisinde gelirlerken köyden birine
rastlamışlar. Onların bu halini gören arkadaşları "Yahu siz delimisiniz bu
böyle taşınır mı? Sizin kafanız hiç çalışmıyor kardeşim, ikiniz bir olun şu
hayvanı kuyruğundan çekin daha rahat taşırsınız " önerisini yaparak yola
devam etmiş. Bu fikri çok uygun bulan iki kafadardan biri olan Temel yaklaşık
yarım saat sonra Dursun'a dönerek "ULA DURSUN BU HAYVAN BÖYLE ÇOK KOLAY
ÇEKİLİYORMUŞ, AMA ANLAMADUĞUM BİR ŞEY VAR BUNU KUYRUĞUNDAN ÇEKTUĞUMUZDAN BERİ
KÖYDEN GİTTİKÇE uzaklaşıyruk.!!
ATEŞ VARMI
Nasa uzay araştırma merkezi, günlerden bir gün
Mars'a gidebilecek bir mekik yapar. Bu mekiğe üç ayrı ülkeden üç astronot
binecektir. Bunlar bir Fransız, bir Alman ve Türkiye'den de Temel'dir. Bunlara
orada uzun süre kalacaklarını ve bu yüzden yanlarına en çok sevdikleri şeyi
almalarını söylerler. Alman: "Ben içki içmeden yapamam bana içki verin
der." Fransız: "Ben karım olmadan yapamam onuda götüreyim der."
Temel: "Ben da sigarasuz edemam," der ve sigara ister. Aradan yıllar
geçer artık mekiğin döneceği gün gelmiştir. Onlar için büyük bir tören
düzenlenir. Önce Fransız iner mekikten yanında karısı ve iki küçük çocuğu
vardır. Sonra Alman, gözleri kan çanağı gibi, sendeleyerek iner mekikten. En
son Temel fırlar ve elinde bir sigara, bağırır: "Uyy hemşerum! Ateşi olan
var mi??"
ÇEK
Cimri bir kişi ölümü yaklaşınca oğullarını
yanına çağırır.Üç oğlunada vasiyette bulunur . Ben ölünce hepinizin mezarıma
tek tek birer milyar koymanızı istiyorum der. Adam öldükten sonra sırayla 1. ve
2. oğlu mezara gider ve birer milyar parayı mezara koyarlar daha sonra babası
gibi parayı seven 3. oğluda mezara gider ve mezardaki paraları alır yerine
babası adına bir 3 milyarlık çek koyar.
SONUÇ ÖNEMLİ
Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora
gitmiş derdini anlatmış. Doktorda adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil
ilacı vermiş ve demişki:bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve yanıma gel.
Adam bir hafta sonra gelince doktor: Öksürüğün nasıl oldu deyince, adamda:
Cesaret edipte öksüremiyorumki,demiş.
HESAP BÜYÜK
Barda uzun süre tek başına içki içen adam bir
süre sonra barmene "Biliyormusun, ben sol gözümü ısırabilirim" demiş
Doğal olarak barmen buna inanmamış. 1,000,000 Lirasına iddiaya girmişler. Adam,
takma olan sol gözünü çıkarmış; ısırmış ve barmenin hayret dolu bakışları
arasında parayı cebine atmış. Bir kaç kadeh daha içtikten sonra adam gene
barmene dönmüş ve "Biliyormusun" demiş; "ben sağ gözümü de
ısırırım!" Adamın tavırlarından kör olmadığını; dolayısıyla öbür gözünün
de takma olamayacağını düşünen barmen, parasını kurtarabilmek umuduyla hemen
1,000,000 sına iddiaya girmiş. Adam sakin sakin takma dişlerini çıkarıp sağlam
olan sağ gözünü de ısırmış. Aradan bir kaç saat geçince, müşteri barmene
"İki milyonunu kurtarmak için sana bir fırsat vermek istiyorum"
demiş. "İki milyonuna iddiaya girerim ki bu oturduğum yerden taaa öbür
köşeye yerleştireceğin bir bira şişesinin içine, bir damla bile etrafa
sıçratmadan işeyebilirim." Barmen uzun uzun bu işin altında nasıl bir üç
kağıt olabileceğini düşünmüş; bulamamış ve iddiayı kabul etmiş. Salonun en uzak
köşesine bir şişe yerleştirmişler ve adam işemeye başlamış. Değil etrafa bir
damla damlatmamak; ortalığı tam anlamıyla berbat etmiş. Barmen paralarını
kurtarmanın sevinciyle olduğu yerde zıplamaya başlamış. Biraz sakinleşince
adama dönüp "Kesinlikle kaybedeceğini bile bile neden böyle bir iddiaya
girdin?" diye sormuş. "Kaybettiğimi de nerden çıkardınız?" demiş
adam; "Şu karşı masada oturan iki asık suratlı adamı görüyormusunuz? İşte
onlarla ""barın orta yerine işerim, barmen de sevinçten
zıplar"" diye 15 milyon lirasına iddiaya girdim".
SAPITMA
Adamın biri bara girmiş. Garson, herkeze içki
ver kendine de al demiş. İçkiler içilmiş garson hesap için gelince adam: Para
yok demiş. Tabi garson bunu bir güzel dövüp dışarı atmış. Diğer akşam tekrar
gelmiş ve yine garson herkeze içki kendinede al demiş ve sonuçta parası
olmadığı icin yine dayak yemiş ve gitmiş. Bu üç akşam böyle devam etmiş.
Dördüncü gün yine gelmiş ve garson herkeze içki fakat bu sefer sen içme, içince
sapıtıyor, sonrada kavga çıkarıyorsun.
HAP
Bir adam uçağıyla Afrika'nın üzerinde gezerken
birden uçağı arızalanır ve ormanlık bir alana düşer. Üstüne üstlük bir afrika
kabilesinin ona doğru yaklaştığını görür. Adam içinden "İste şimdi hapı
yuttuk" der. O anda düşüncesinde Nur yüzlü dedenin sesini duyar.Hayır
evladım henüz hapı yutmadın. Peki ne yapmam gerek ? Şuradaki mızrağı
görüyormusun? - Evet. Al onu öndeki renkli giysili adamın tam kalbine batır.
Adam mızrağı alır ve adamın tam kalbine batırır. Evladım işte şimdi hapı
yuttun.
KARADENİZLİ BABANIN OĞLUNA MEKTUBU
Uy sevgili usagum! Allah'in selami tabiidur.
Mektubu cok yavas yazayrum, cunkim bilirum ki, cabuk okuyamazsun.. Benden yana
sual edersen, Allahuma pin sukur iyiyum, yeni pir is puldum.. Emrimde yuze
yakin adam var, hepsi de sessuz sedasuz, kendi hallerinde. Ne is puldugumu
soraysan soyleyecegum patlama, mezarluk pekcisi oldum.. Bacin Emine bir usak
doguracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli degil. Hacan o yuzden saga dayi
mi oldin, teyze mi oldin soyleyemeyrum.. Temel emicen de tukkan actu, o da
otuza aldigini yirmipese verir, surumden kazaniyormus oyle dedi..Bizim koye
findukcularin Temel'i muhtar sectuk, akillu usak da. Gecen gun hepimizu
zelzeleye karsi asi etturdu. Temel akilludur, hemde durusttur.. Gecenlerde bir
taksinin soforu koye varmis, muhtari arayu, meger yolda pir tavuk ezmus
sahibini soraymus.. Muhtar Temel tavuga pakmis, hapu bizden degildur, pizum
koyde yassu tavuk yoktur, demis.. Senin kucugun Memet cok akullu bir usak
cikti. Gecen gun tepeye varmis, elinde bir ip sallayup duriy.. Anan, uy usagim
ne edeysun orada demis.. Oda heva turumuna bakayrum demis. Cektum oni aksam
karsuma, anlat bakayum su hava turumu isinu dedim. Anlatti, meger ip sallanunca
havanin ruzgarli oldugunu, ip islaninca da yagmur yagdigunu anlaymis.. Cok
akillu usak vesselam. Sen o yasta boyle akillu degildun! Yaa iste boyle usagum.
Memlecetten saga pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazayrum.. Baki
Hudaya emanet ol.Baban Not: Mektupa para koyacaktum, ama gec akluma geldu,
zarfu kapatmisum..
KANDIRDIM
Iri yari bir adam kahveye girmis. - Hasan
cimdur? - Penum, demis adamin biri. Adam bu adami bir guzel pataklamis ve
yuzunu gozunu kan icinde birakmis. Sonrada cekip gitmis. Adam gittikten sonra
dayak yiyen adam baslamis gulmeye. Kahvedekiler sasirmis ve hemen sormuslar. -
Ya o kadar dayak yedin, yuzun gozun kan icinde. Ne diye durmus guluyorsun
simdi. - Penum adim Hasan tegul Temel, Nasil kandurdum o enayi adami ama....
SEVİNİNCE
Temel banka soymak sucundan yargılanıyormuş.
Son celsede yargıç kararı okumuş; Temel'in suçsuz olduğunun anlaşıldığını,
tahliyesine kararverildiğini açıklamış .. Temel sevinçle ayağa fırlamış Uy
çözünü sevdiğumun hacim beyi, yani şimdu bu paralar benim oldu değil mu?
BİLMEYİNCE
Temel Cemal'e anlatiyormus. Pi herif baga cok
sempatiksinuz dedi. O ne demektur? Pen de pilmeyrum ama, her ihtimale karsi
furdum oni.
ÖZEL
Cemal ile Temel askerde beraber nobet
tutarlarken, komutanlari bir bakmis Cemalin elinde bir mektup, okuyor.
N'apiyorsunuz, demis. Temel: Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem,
Cemal okuyo paga. Peki Cemal'in kulaklarindaki pamuk ne? Temel: Mektubu
tuymasin diye....
ACI HABER
Cemal cok kumarbazmis, bir gun kahvede ölmüş.
Karisina anlatma görevini Temel ustlenmis. Cemal kayip, demis Cemal'in karisina
- Cehennemun tipine citsun, demis Cemal'in karisi. Temel gayet sakin: Cittu
zaten, demis.
SORMA
Temel sinemanın birinde müdür olmuş. Bir
seyirci gelmiş, Sigara içebilir miyim? Hayır, demiş Temel. Ama herkes içiyor.
Onlar sormatiler ci.
TEK BİLET
Cemal iki tane piyango bileti almış. Temel
karşı çıkmış,Manyak Cemal, Niye ici tane altun? Puyuk ikramiye pi tane.
YOK
Karadenizlinin birisi bara girmiş 'barmen bey'
demiş,'limonsuz tekila' Barmen: Beyefendi limonumuz kalmadı kusura bakmayın.
portakalsız versek olur mu?
IYI DOKTOR
Temel cok iyi bir doktordur" demis
Cemal.. "Nereden biliyorsun" demisler. "Gecen yil cok pahali bir
ameliyat olmam gerekiyordu, param yoktu, rontgende rotus yapti."
DÜŞÜNCE TARZI
NASA Mars'a adam gönderecekmiş. Sadece bir
kişi gidebilecek, giden de geri dönemeyecekmiş. İlk aday olan mühendise bu iş
için ne kadar isteyeceğini sormuşlar:"1 Milyon Dolar" demiş ve
eklemiş "MIT'ye* bağışlayacağım." İkinci aday olan doktora da aynı
soruyu sormuşlar. Doktor:"2 Milyon Dolar" demiş. "Bir milyonunu
aileme bir milyonunu da tıbbi araştırmalara bağışlayacağım." Üçüncü aday
olan Temel aynı soruya "3 Milyon Dolar" diye cevap verince yetkililer
diğerleri bu kadar az isterken kendisinin neden 3 milyon istediğini sormuşlar.
Temel Türkiye'den kalma alışkanlıkla yetkililere doğru eğilmiş, kısık bir
sesle: "1 milyonunu ben alırım, 1 milyonunu size veririm, mühendisi de
Mars'a göndeririz."
NEFES AL
Temel birgün berbere gitmiş, kulağında volkmeni.Oturmuş
berber koltuğuna demiş : -Biraz kısaltın. Berber : -Tamam yalnız şu
kulaklıkları çıkar, demiş. Bizim Temel demiş :-Olmaz, çıkarırsam ölürüm. Berber
"peki" anlamında başını sallamış, enselerden kısaltmaya
başlamış.Kulaklara yaklaşmış, makas kulaklığa takılmış. -Birader az çıkar su
kulaklıkları, makas takılıyor. Temel :-Yok, çıkarırsam ölürüm, demiş. Neyse
berber devam etmiş traşa, makas tekrar takılmış, berber Temel'i bir kez daha
ikaz etmiş, ama Temel yine :-Yok arkadaş çıkarırsam ölürum, demiş. Berber iyice
kızmış ama napsın müşteri nihayetinde, devam etmiş traşa.Fakat makas tekrar
takılınca dayanamayıp çıkarmış kulaklıkları. Temel birden yere yığılmış, can
çekişiyormuş.Berber korkmuş, bir o kadar da meraklanmış. Eğilip yerden
kulaklıkları almış, kulağına götürmüş :-Nefes al, nefes ver, nefes al, nefes
ver...
ÖLÜLER NE OLACAK
Trabzon Yaslilar Meclisi bir gun aralarinda bir
karar alir; derler ki: "Yaw, halkimiz is-guc olmadigindan dolayi
sikiliyor, gelin onlara bir is bulalim da canlari sikilip memleketi terk
etmesinler." Ne yapalim, ne edelim derken, karar veriyorlar:"dunyanin
en buyuk yuzolcumlu devletine savas acalim."Bakiyorlar haritaya, dunyanin
en buyuk yuz olcumlu devleti Cin. Hemen Cin Halk Cumhuriyeti Devlet Baskanligi'na
bir mektup gonderiyorlar:" Biz, Trabzon Halki olarak size savas aciyoruz,
sizin ulkenizi isgal edip topraklariniza sahip olacagiz." C.H.C. Baskani
hemen telasa kapiliyor, kim bunlar, neredeler... Derken haritaya bir bakiyorlar
ve Trabzon'un Turkiye'de bir sehir oldugunu goruyorlar, hemen karsilik
veriyorlar:"Istediginiz zaman ve yerde savasabiliriz!". Bu mesaj
Trabzon Yaslilar Heyetinin eline gecer, dusunup tasinirlar, bakarlar ki C.H.C.
1 milyarlik bir ulke, boyle bir savasta garanti yenilecekler, savastan cekildiklerine
dair bir mesaj yolluyorlar C.H.C.ye. Kaliyor bu isi halka
aciklamak...Dusunuyorlar, tasiniyorlar, sonunda karar veriyorlar ve halka su
aciklamayi yapiyorlar: "Sevgili halkimiz, Bildiginiz gibi C.H.C.ye savas
actik ve onlar da savas istegimizi kabul etti, yalniz, bizim dusundugumuz yon
su ki, C.H.C.'nin nufusu 1 milyarin uzerinde, o kadar insani oldurdukten sonra
nereye gomecegiz, Trabzon'a sigmazlar ki! Onun icin bu savastan
cekiliyoruz."
KÜS
Temel karısıyla kavga etmiş.Bu yüzden de konuşmuyorlarmış.Temel
sabah erken kalkıp işe gidecekmiş,karısına kaçta kaldıracağını konuşmadıkları
için söyliyemiyormuş.Bunun için bir kağıda şöyle yazmış.'Hanum penu saat peşte
kaldur'Kağıdı masanın üzerine koymuş yatmış.Sabah kalkınca saate bakmış ne görsün,saat
sekiz. Masada onun yazdığı notun yanında bir not daha; 'Hadi temel kak saat peş
oldi.'
MANTIK
Temel:Yeni bir işe girdum 8 fotograf isteyular
Dursun:Ula ben fotografını cekerum senin Temel:Ama vesikaluk olacakmış Dursun:O
zaman sen beline kadar çukur kaz ben de fotograf makinesi alıp geleyüm (Temel
çukur kazmaya baslar Dursun da fotograf makinesini almaya gider.. Dönüşte:)
Dursun:Ula Temel niye 8 tane çukur kazdın çi ben zaten 8 tane fotograf makinesi
getirmüstüm.
DEĞERMİ
İskoçyalı'nın tavuğu İngiliz'in bahçesine
yumurtlamış. Biri "Tavuk benim, yumurta da benimdir" diyor. Diğeri
"Benim bahçem yumurta da benimdir.". En sonunda İskoç "Bu böyle
sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekme atalım. Yerde en kısa süren kalan
yumurtayı alsın" diyor, İngiliz de kabul ediyor. İskoç'un önce tekme
atmasına karar veriyorlar. İskoç en ağır postallarını giyip geliyor. İyice bir
abanıp İngiliz'in bacaklarının arasına bir tekme atıyor, İngiliz yarım saat
sonra ancak kalkabiliyor. İngiliz tam tekmeyi atmak için hazırlanıyorken, İskoç
yumurtayı uzatıyor: "Al senin olsun, bir yumurta için değmez."
BU İŞ BİZE YARAR
Diktatör bir akşam kahvehaneden içeri
girer.Yalnız oturan birinin yanına çöker.Oradan buradan konuşurlarken sorar :
-Günde ne kadar kazanıyorsun? -Günde 20 milyon lira. -Peki kemerleri biraz
sıkalım diye ücretleri azaltıp, koşulları ağırlaştırsak, ne kadar kazanırsın? -
40 milyon lira. -Peki biraz daha sıkarsak kemerleri? -O zaman 50 milyon liraya
para demem. Diktatör kızar : -Bu ne biçim iş.Köküne kadar sıkarsak? -O zaman
muhakkak 100 milyon lira kazanırım. Diktatör şaşırmıştır.Adamın ne iş yaptığını
çok merak etmiştir.Sorar : -Şeytan mısın, nesin.Ne iş yapıyorsun? -Mezarcıyım!